Şark Klasiklerini Niçin Okumalı?

Klasiklerin en çok bilinen özellikleri onların zamana karşı direnebilmeleri ve kendi türlerinin emsalsiz eserleri olmalarıdır. Bir sanat eseri olarak türünün tüm özelliklerini yansıtırken onu en ileri noktaya taşırlar. 

İleri, seçkin, kalıcı ve değer taşıyıcısı bir eser konumundadır.

Hilmi Yavuz, bir eserin klasik olması için iki şeye bakmak gerektiğini düşünür: “Zamana dayanmışlık” ve “çağların problemlerini” kuşatmışlık: “Bir sanat yapıtının klasik sayılıp sayılamayacağına karar verebilmek için onun “zamana dayanmış” olup olmadığına bakmak gerekiyor. Ayrıca hangi çağda okunursa okunsun, o çağın problemlerin kuşatmalıdır.

Demek ki klasik eser ya da yazar

1. Her şeyden önce toplumun farklı kesimleri tarafından beğenilmelidir.
2. Kendi alanında yetkin olmalıdır.
3. Bir medeniyetin ya da milletin bünyesinde yavaş yavaş şekillenmelidir.
4. Nesilden nesile sürekli okunmalıdır.
5. Her dem taze kalmalı ve zamana dayanmalıdır.
6. Sürekli olarak rehber kitap olmalı ve her çağın problemine cevap verebilmelidir.

Klasikler, insanların, hiçbir zaman “Okuyorum” demedikleri, genellikle “Yeniden okuyorum” dedikleri kitaplardır.

Her şeyin birbirine girdiği ve değer yargılarının alt üst olduğu böyle bir çağda gerçek klasikle “sahte kitapsı”ları birbirinden nasıl ayırt edeceğiz?

Zira öyle kitaplar vardır ki bir anda ortaya çıkar, herkesin beğenisini kazanıyor gibi görünür ve “best-seller” arasına girebilir.

Ayrıca aydın geçinen bazı eleştirmenler de bu tür kitaplar için “işte gerçek klasik” yorumunu yapar ve kitleleri bir anda büyüleyebilir.  Bir de modern klasikler var ki sadece ticari bir meta olmak üzere kurgulandıklarını düşünüyorum!

Sezai Karakoç bu tür kitapları “kitle avcısı” olarak niteler.

Karakoç’a göre gerçek klasikler “kafadan önce gönüllerde doğar ve klasik eser gönlün açılımı oldu mu, çağları aşan kartal kanatlarına sahip olmuş olur.

Zaman klasik eserlere değil, kitabe kılıklı kitabelere musallat olur, onları kurt gibi, güve gibi yer bitirir.

Kitap Musa’nın Âsasıdır, kitapsılarsa büyücü değnekleri.

Kitaplar fecir yaratıkları, kitapsılar yarasalardır. Sezai Karakoç’un tabiriyle “kitapsılar” çok kısa bir süre sonra büyüsünü yitirir, âdeta saman alevi gibi bir anda parlar, ancak yalancı bir ışık saçar, çok geçmeden de bir daha parlamamak üzere kaybolur giderler. Bu tür kitaplar, zamana dayanamamanın yanında kendilerine bile fayda sağlamaktan acizdirler.

Şark klasikleri bu yüzden çok önemlidir ve her kesimden insanın okuması gereken eserlerdir.

“Hangi klasikleri okumalı” derseniz ilkin aşağıda vereceğimiz eserlerden başlanmalı:

KELİLE VE DİMNE
Kelile ve Dimne, meselesini hayvanlar yoluyla anlatan sadece Doğu'nun değil Batı'nın da en sevdiği, yüzyıllardır okuduğu bir öğütler, hikmetler kitabıdır. Fransız yazarı La Fontaine'nin de fabllarında Kelile ve Dimne'den ilham aldığı, yer yer aynen aktardığı bilinir

TUTİNAME
Bir papağanın ağzından özellikle kadın-erkek ilişkilerinin, insanlık durumlarının anlatıldığı Tûtînâme, Doğu edebiyatının hikâye türündeki en önemli eserlerinden birisidir.

ŞAHNAME
Firdevsî, Şahnâme'de, büyülü, düşsel, fantastik, olağanüstü güzellikte hikâyeler anlatır. Anlatılan tüm hikâyelerde iyilik, güzellik, doğruluk övülürken zalimlik, kötülük eleştirilir.

MAKAMAT
Doğu edebiyatının en ünlü eserlerinden biri olan Harîrî'nin Makamat'ı hikâye sanatının, dil zevkinin zirvelerindendir. Karakter yaratma, tasvir, bütünlüklü anlatım hikâyelerde ustalıkla kullanılmıştır. İronik tiplerin, antikahramanların ilk örneklerini yansıtır

MANTIKU'T TAYR
Ferîdüddîn Attâr'ın Mantıku't-Tayr'ı (1187), yol ve yolculuk hikâyesi etrafında oluşan ve İslam dünyasında, Batı dünyasında yüzyıllardır sevilerek okunan ve pek çok kitaba, anlayışa, akıma kaynaklık eden Doğu'nun bir edebiyat klasiğidir. 

HAYY BİN YAKZAN
İbn Tufeyl, Hayy bin Yakzân'da bir adada tek başına yaşayan Hayy'ın gerçeğe, hakikate ulaşma serüvenini anlatır. Adada her şeyi sadece kendi tecrübe ve örnekleriyle öğrenir. Kendini, dünyayı keşfeder. İbn Tufeyl'in, 12. yüzyılda yazdığı Hayy bin Yakzân hem dayandığı felsefesi hem de kurgusu ve edebî yönüyle İslam felsefesinin en önemli eseri olarak kabul edilip Batı dillerine çevrilirken pek çok yazarca da roman sanatının başlangıcı olarak değerlendirilmiştir. Hayy bin Yakzân'ın özellikle Daniel Defoe'nun Robinson Crusoe'sundan önce yayınlanmış bir adasal roman olduğu yönünde neredeyse yaygın bir kanaat oluşmuştur.

HEFT PEYKER
Genceli Nizâmî'nin Heft Peyker'inin, sekiz yüz yıl önce kaleme alınmış olmasına rağmen hâlâ söyleyecek çok şeyinin olması, severek okunması hiç şüphesiz taşıdığı hikmetler yanında, dil ve kurgu başarısından da kaynaklanır. Heft Peyker neredeyse çağdaş edebiyatın pek çok özelliğini sekiz yüz yıl önce başarıyla gerçekleştirmiş büyük bir edebiyat eseridir.

BOSTAN VE GÜLİSTAN
Sadî'nin Bostan ve Gülistan'ı insanı kendine çağıran hikâyeye yaslı bir hikmetler, öğütler kitabıdır. Sadi bu eserlerinde yaşanmış insanlık tecrübelerini aktarırken belagat ve sözün gücünün nelere kadir olduğunu örnekler. Nükte ve yüksek zekâ söz incilerinin nasıl insanları ipten alacağını hikâyeyle ölümsüzleştirir. 

MESNEVİ
Mevlânâ'nın Mesnevi'si yazıldığından bugüne kültürel hayatımızı, sanat ve edebiyatımızı derinden etkilemiş, pek çok yazarın, sanatçının, şairin ilham kaynağı olmuş, bu toprağın ürettiği müstesna eserlerden biridir. 

YUNUS EMRE ŞİİRLERİ
Yunus Emre'nin Bütün Şiirleri. Kurucu öncülerin en önemli özellikleri, topraklarının/insanının en kritik, en yılgın, yenilmiş ve umutsuz dönemlerinde yaşamaları ve bu kritik süreçten kurtuluş yolu, çıkış yolu olarak da yerli düşünceyi göstermeleridir. 

LEYLA İLE MECNUN       
Fuzûlî'nin Leylâ ile Mecnun'u (1535) onun en ünlü ve sevilen mesnevisidir. Kaynağı bir Arap hikâyesi olan Leylâ ile Mecnun, Doğu dünyasının en büyük aşk hikâyelerinden biridir. Daha önce Genceli Nizâmi tarafından kaleme alınan hikâye, pek çok mesnevi yazarını etkilemiştir.

GÜVERCİN GERDANLIĞI
Hukukçu, şair, dilbilimci olan İbn Hazm'ın Güvercin Gerdanlığı şiir, düşünce, biyografi ekseninde yazılmış klasiklerimizden biridir. Pek çok dünya diline çevrilen eser Endülüs'ün zengin kültürel ortamında oluşmuş eşsiz bir eserdir.

SEYAHATNAME
Evliyâ Çelebi sadece coğrafi yolculuğu değil, kültürel, sosyolojik, tarihsel bir yolculuğu hatta Âdem'den yazıldığı çağa kadar zamansal bir yolculuğu anlattığı Seyahatnâme'de, döneminin tüm söz sanatlarını, fantastik hikâyelerini, efsanelerini bir araya getirerek çeşitli anlatı türlerinin iç içe kullanıldığı kendine has bir tür yaratmıştır

EM U ZİN
Doğu'nun destansı, efsanevi aşk mesnevilerinden biri de Kürtçe kaleme alınan Ehmedê Xanî'nin Mem û Zîn'idir (1694). Eser, Doğu'nun büyük anlatı geleneğinin Kürdi tonunun bir yansımasıdır. Mutasavvıf şair/hikâyeci Xanî, Mem û Zîn'de bir yandan Kürt halkının kültürel kodlarını, dilinin inceliklerini ve gücünü yansıtırken aynı zamanda büyük Doğu coğrafyasının yeni bir çehresini ortaya çıkarır. Eser bir Kürtçe şaheser olmakla birlikte, Doğu'nun şiir-hikâyesinin felsefi, tasavvufi, edebi bütün özelliklerini bünyesinde barındırır.

HÜSN Ü AŞK
Şeyh Galib'in 1783'te yirmi beş yaşındayken yazdığı Hüsn ü Aşk Osmanlı şiir-hikâye anlatma sanatı olan mesnevi tarzının zirvelerinden biridir. Bu aşk anlatısının arkasında güçlü bir “hikâye” vardır ve şiir diliyle yazılmıştır. Zaman zaman soyut, alegorik anlatım, derinlikli felsefi, tasavvufi bir birikime yaslanır.

AMAK-I HAYAL
Filibeli Ahmet Hilmi A'mâk-ı Hayâl'de (1910), gerek Doğu anlatılarına yaslı teması gerekse modern edebiyatın imkânlarını kullandığı biçim tercihiyle döneminin en önemli anlatılarından birini ortaya koyar. Eser, günümüz bakış açısıyla hikâye ve roman arasında bir türe yakındır

YİTİK CENNET
Hiç kuşku yok ki Sezai Karakoç, son yüz yılın en güçlü sanat ve düşünce adamlarından biri. Elliyi aşkın kitaba imza atmış müstesna bir isim. Güçlü bir şair olması yanında büyük bir fikir ve ideal adamı olan Sezai Karakoç, tüm eserlerinde inandığı kültür ve medeniyet davasını insanlara aktarmak peşinde olmuştur. Bütün bunları da tarihi ve sosyolojik bir görüş olarak “diriliş” düşüncesi etrafında şekillendirmiştir. 

Güzel eserler okumak dileğiyle…

hikmet-kizil.jpg

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum