Öncelikle bu yazdıklarımı okuyan arkadaşlara içtenlikle teşekkür ediyorum.

Türkiye de 911 tane ilçe vardır. Bizim şirin Kâhta’mız da bunlardan bir tanesi, herkes kendi doğup büyüdüğü şehri sever. Doğduğumuz şehir bir çoğumuz için mecburi bir yaşam alanı, bir çoğumuz için de severek yaşadığımız yerdir. Yurtseverlik de bundan doğar. Biz Kâhta yı seviyoruz. Gurbette olanlar dahi muhakkak ki hep bir özlem taşır yüreğinde.

Ben beni bilirim diyorlar evet, biz bizi biliriz. Biz Kâhta için her şeyi biliriz, ama kimse elini taşa değdirmiyor. Mücadele ruhu azalmış, hep göstermelik ve bireysel menfaat olmuş. Ben değil de biz olmak istiyoruz. Hayalim bu, yani küçük bir hayalim.

Hata varsa bir yerde insanlara doğru olarak kabul ettiremezsiniz. Hata hatadır, ne kadar süslesek de güzelleştirmek hatadır.

Dönüşü yok mu sizce? Bence var!

Bazen kendini akıllı zannedenler bilmezler mi? Karşısındaki insanın mantığı ve bilinci okul okumakla değil, geçmişte yaşadığı tecrübelerle kuvvetlenmiş ki o hatalar karşısında bilinçlenmiş.

Dış görünüşe göre verilen kararlar, bazen büyük hatalara yol açabilir. Hiç kimseyi küçümseyip hor görmemeli, herkese gerekli önemi ve değeri vermeliyiz. Aynı şekilde en ufak bir eşyanın de zamanı geldiğinde çok önemli işlere yaradığını görüyoruz. ‘Ummadığın taş baş yarar’ sözü boşuna söylenmiş bir söz değil. Çünkü biz insanlar hepimiz eşitiz ve kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Ancak her işin bir ustası vardır. İşi en doğru yere ve kişiye teslim etmek elzemdir. Muteberlik, işini sözünü doğru tutandır.

Kâhta’mızın geleceğine güzel yön verilecekse bireysel kararlar vermemek lazımdır. Toplum içinde paylaşılması, araştırmalar yapılarak akıl insanlara, eğitimli insanlara gidilmeli ve halkın tabanına inilmelidir. Sorulmalı, anlatılmalı ve kimse ötekileştirilmemeli. Evet, her zaman ortak akıl ve fikirlerden doğan icraatlar kazanıyor. Çünkü dünya günden güne güzelleşiyor. Ama maalesef biz insanlar bu güzelliklerle yetinmeyip hamd etmiyoruz bazen. 

Ne istiyoruz! Kâhta’mızı nasıl güzelleştiririz. Nasıl daha iyi oluruz. Onu düşünmek ve tartışmak lazım.

Bence gelin Kâhta için ne güzelse onu yapalım. İyilikte yarışalım ve bir birimizi üzmeden, kırmadan yapalım.

Sizler benim kalbimde çok kıymetlisiniz. Eğer hatalıysam lütfen beni uyarınız. Ben hep Kâhta için varım.

Saygılarımla.