Geçmişteki insanların yaşam şartları ile günümüz şartlarını karşılaştıracak olursak; daha olanaklı bir yaşama sahip olmamıza rağmen sürekli bir doyumsuzluk içerisindeyiz. Sürekli daha fazlasına sahip olma arzusuna kapılıyoruz. Hep ihtiyacımızdan daha fazlasını isteriz.

Oysaki ünlü isimlerden Apple kurucusu Steve Jobs, facebook kurucusu Mark Zuckerberg ya da ünlü bilim adamı Einstein bile yaşam tarzlarında vr düşünce yapılarında sürekli fazlalıklardan uzak durmuş, sade ve nesnel bir yaşam tarzına tutunmuşlardır. Yani minimalist bir yaşamı benimsemişlerdir.

Minimalist yaşam doyumsuzlukları ihtiyaçlarla sınırlandırarak, gereksiz fazlalıklardan kurtulma olarak nitelendirilir. Örneğin evinizde bulunan herhangi bir eşyanın indirime girdiğini duyduğunuzda bulunsun bir kenarda düşüncesiyle fazla almak isteriz. Oysaki ihtiyacımız olandan daha fazlasını istemişizdir. Madde bizi kendine çekmiştir. Ya da hep dahasını isteriz hayattan.

Daha güzel, daha zengin, daha becerikli ya da daha ünlü olmak isteriz. Oysaki ne de güzel özetlemiş Jim Carrey: "keşke herkes ünlü olabilseydi. İşte o zaman gerçek cevabın bu olmadığını anlarlardı." Sürekli bir şeylere sahip olma arzusu dahilin de gösterdiğimiz çaba aslında bizi mutluluğa götüren bir çaba değil. Madde gölgesinde yaşanan bir mutsuzluğa sürükleyen bir çabadır.

Nietzsche' nin dediği gibi" Nesnelere sahip olmak sizi köleleştirir. " Nesnelerin sizi yönetmesine izin vermeyin. Siz nesneleri kendi gölgenizde köleleştirin. Minimalist bir yaşama sadece maddeleri yükleyemeyiz tabi ki. Aklınızda oluşturduğunuz düşünce çöplüğü de minimalist bir yaşama çok uzaktır. Aklımızda biriken sizi yoran düşüncelerden vazgeçmelisiniz. Vazgeçmek özgürlük sanatıdır. Cesaret ister. Umutsuz vaka olarak gördüğünüz ama belki bir umut diye kafanızın bir köşesinde tuttuğunuz tüm düşüncelerinizden vazgeçin. Ya da gereksiz insanları çıkartın hayatınızdan.

Gerçekçi, saydam ve sade bir hayat yaşayın. Sadelikten kastım basitlik değil tabiki. Kaliteli ve konforlu bir hayattan bahsediyorum. Örneğin koskoca apple kurucusu Steve Jobs odasında bir tablo, bir yatak, bir sandalye ve bir lambadan başka bir şey yoktu ama kaliteli bir yaşamı vardı. Ya da Facebook kurucusu Mark Zuckerberg üzerinde bir tişört, bir pantolon ve bir terlikten daha fazlası yoktu. Ama konforlu ve kaliteli bir yaşama sahipti. Ne demiş platon "önemli olan çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duyabilmektir."

Minimalist bir yaşam nasıl mı olur? 60 lı yıllara gidin mesela. Modern sanat ve müzikle ilgilenin. Dolabınızda ihtiyacınız olandan fazlası olmasın hatta. Gereğinden fazla sosyal medyadan uzak durun. Tüketim odaklı bir hayat sürmeyin üretim odaklı olun. İsraftan kaçının mesela. Ya da elinizdekilerle yetinmeyi öğrenin. Daha yardımsever olun.

Dünyayı güzelleştirmek için çaba sarfedin. Eğer bunları yaparsanız hayatınızdaki değişimin farkına varacaksınız mutlaka. Daha iyi ilişkileriniz olacak. Stresten uzak bir yaşantınız, düzenli odak noktalarınız olacak. Sağlıklı bir hayatın kapılarını aralayacaksınız. Küçük şeylerle mutlu olmayı öğreneceksiniz.

Ne dersiniz? Sizce de denemeye değmez mi?