Bir şehri şehir yapan nedir? Betonun göğe uzanan gölgesi mi, geniş caddelerin gece gündüz tükenmeyen telaşı mı, yoksa alışveriş merkezlerinin tüketim kokan kalabalığı mı?

Şehir dediğimiz şey, görünenden ibaret olsaydı, her yer birbirinin aynası olurdu. Oysa şehir, insanın ruhuna dokunan; ilimle, kültürle, düşünceyle yoğrulan kadim bir dokudur. Ve işte Kahta, geçtiğimiz günlerde bu hakikati adeta haykırdı:

1. Kahta Kitap Günleri, Anadolu’nun kalbinde yeni bir kültür çınarının filizlendiğini ilan etti.

Bir ilçe için “ilk” olan her organizasyon, hem cesaret ister hem de ince bir tevekkül.

Soru işaretleri, doğal olarak, etrafında dolaşır:

Halkımız ilgi gösterir mi?

Bu çaba karşılık bulur mu?

Biz hazır mıyız?

Ama 1. Kahta Kitap Günleri, tüm bu tereddütleri ilk günden itibaren silip süpürdü. Fuara adım atan herkes, daha girişte hissedilen o heyecanın bir parçası oldu. Kahta’nın sokaklarında gezen misafirlerin yüzünde aynı ışık vardı: Kitapla buluşmanın sevinci.

Onlarca yayınevi ve yazarın buluştuğu bu fuar, salt bir alışveriş alanı değil; düşüncenin yeniden canlandığı bir “kültür meydanı”na dönüştü. Çocukların yıldız gibi parlayan gözleri, ilk kez bir yazara soru sormanın heyecanıyla doluydu. Gençler, sosyal medyada takip ettikleri kalemleri karşılarında görünce kendi hikâyelerine yeni bir cümle ekler gibi sevindiler. Yetişkinler içinse bu fuar, belki de yıllardır erteledikleri bir okuma serüvenine yeniden başlama fırsatıydı.

Bu atmosfer, Kahta’ya yakışan bir tabloydu: Sessiz ama köklü bir kültürel hamlenin başlangıcı.

Elbette böyle büyük bir organizasyon, kendiliğinden ortaya çıkmaz.

Her güçlü yapının ardında görünmeyen bir emek, geceye meydan okuyan bir çalışma ve yorulmak bilmeyen bir irade vardır.

Bu noktada, Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç’ın vizyoner duruşunu anmamak haksızlık olur. Bir şehri geleceğe taşıyanın yalnızca fiziki yatırımlar olmadığını bilen, kültürün bir toplumun öz suyunu taşıdığını fark eden bir bakış açısıyla kitap günlerine verdiği destek, Kahta’nın kültürel yolculuğunda önemli bir mihenk taşıdır. Bu fuarın kapıları, onun inancı ve öncülüğü sayesinde açıldı.

Ama hiçbir büyük başarı tek bir kişinin omuzlarında yükselmez. Bir orkestrayı ahenkli kılan, tüm enstrümanların aynı duyarlılıkta çalmasıdır.

Bu anlamda, Kültür Müdürü İshak Yıldız ve ekibinin emeği ayrı bir paragrafı hak ediyor. Onlar, görünmeyen mesai saatlerinde bu organizasyonun taşlarını tek tek döşeyen, her ayrıntıyı düşünerek fuarı Kahtalılarla buluşturan gerçek kahramanlardı. Yazarların memnuniyeti, yayınevlerinin takdiri, ziyaretçilerin huzuru ve etkinlik alanındaki o misafirperver atmosfer, işte bu titiz çalışmanın birer yansımasıydı.

* Kahta Kitap Günleri, sadece bir etkinlik değil; bir milat, bir uyanış, bir kültürel iddianın yüksek sesle dile gelişiydi.

Bu fuarla birlikte Kahta, yalnızca tarihî güzellikleriyle değil, kültürüyle de adından söz edeceğini göstermiş oldu. Şehirlerin ruhu vardır; Kahta’da o ruhun en gür nefeslerinden biri artık “kitap”tır.

Bu başarıda emeği geçen herkese, bir okur ve bir Kahta sevdalısı olarak gönülden teşekkür ediyorum.

Belediye Başkanımız Mehmet Can Hallaç,

Kültür Müdürümüz İshak Yıldız ve gece gündüz demeden çalışan tüm belediye personeli…

Sizler, Kahta’nın yükselen kültür çınarının ilk köklerisiniz.

Emeğiniz, gayretiniz ve idealinizle bu topraklara bir iz bıraktınız.

Ve artık biliyoruz:

Bu daha başlangıç.

Gelecek yıl, ikincisini daha büyük bir coşkuyla, daha geniş bir katılımla, daha güçlü bir kültür hamlesiyle karşılayacağımıza inancımız tam. Çünkü Kahta artık sadece okuyan değil; yazan, üreten ve düşünen bir şehir.