Sosyal medya gücünü iyice göstermeye başladı.

Gerçi biz, sosyal medya gücünü, Hüsnü Mübarek’in devrilmesi esnasında el-Cezire internet sitesinin sağladığı imkânla ve yine başka internet sitelerinin desteğiyle Mısır’daki direnişçilerin mesajlarının ne kadar etkili olduğunu görmüştük.

Batılı ülkeler ve onların piyonları olan Arap ülkelerinin desteklediği, Muhammed Mürsi’ye karşı yapılan darbe girişiminde Abdülfettah es-Sisi’ye, sosyal medyada, büyük destek vermişlerdi. Facebook, Whatsapp vb. gibi sosyal medya uygulamalarında İhvan taraftarlarının mesajlarına kısıtlamalar getirilmiş ve etkisiz hale getirilmişlerdi.

Geçen Kasım ayında yapılan Amerikan seçimlerinde sosyal medya uygulamaları Donald Trump’a karşı bir silah olarak kullanıldı. Donald Trump’ın twitter ve instagram hesaplarına engelleme yapılarak onun seçmenlerine mesaj vermesine engel olundu. Temmuz ve ağustos aylarında Amerikan derin devletinden önemli kişilerden biri Donald Trump’ın bir dönem daha başkanlık koltuğunda oturacağını söylemişti.  Fakat ona karşı sosyal medya üzerinde uluşan ittifak başarıya ulaştı ve Donald Trump rekor derecede oy almasına rağmen seçimi kaybetti. Twitter ve instagram, Donald Trump’un 70 milyon takipçisi olan hesabını engelleyip kapattılar. Amerikan gizli güçleri kendi şımarık ve yoldan çıkmış adamları olan Donald Trump’a karşı sosyal medyayı en etkili bir şekilde kullanarak seçimin rengini değiştirdiler.

Eski başkanlardan George Bush, Amerikan’ın muz cumhuriyeti olmadığını söyledi, fakat görünen o ki artık güç unsurları ve silahlar değişti. Yeni uygulanan bu silah şu ana kadar bilinen bütün konseptleri değiştireceğe benzemektedir. Bundan böyle en büyük yatırımlar silaha değil bilişim teknolojisi ve sosyal medya uygulamalarına yapılacaktır. Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkeler, bu gizli ve sinsi güçlerin kullandıkları sosyal medya alanlarında kendilerini güvenceye almak zorundadırlar. Ülkemizde STK seçimlerinde dahi etkin bir şekilde kullanılan bu sosyal medya unsurları artık dünya çapında, uluslararası alanda karşı bir güç olarak kullanılmaya başlandı. Demokratik seçimlerle başa gelemeyen ve bu konuda umudunu yetirenler olsun, parasının gücünü göstermeye çalışanlar olsun artık bu tür medya unsurlarıyla başa gelmeye çalışacaklardır.

Whatsapp’ın 8 Şubat’tan itibaren kullanıcılarının bütün bilgilerine sahip olmak istemesi ve buna dair kullanıcılarına bir sözleşme imzalatmak istemesi üzerine işin ehemmiyeti kendini göstermeye başlamıştır. Türkiye’de toplam Whatsapp’tan kaçan kullanıcı sayısı 25 milyonu geçti. En son Cumhurbaşkanlığı iletişim bürosunun resmî kurumlarda Whatsapp’ı yasaklayan genelgesiyle bu uygulamayı bırakanlar daha da çoğalacaktır.

Bu konuda yapılan spekülasyonlar, bu uygulamaların güvenilir olup olmadığını da gündeme getirmiştir. Yayınlanan tablolar ve çıkan haberler Whatsapp’ı bırakmak isteyen kullanıcıların kafasını iyice karıştırmış durumdadır. Hangi şirket olursa olsun uygulamasını indirmek istendiğin zaman telefon rehberi, kamera, dosyalar ve medyana ulaşmaya çalışmak ister. Belki Signal sadece telefon numarası ve rehbere ulaşmak istediğini belirtebilir, fakat onu da test edebilirsiniz. Signal’ı indirmek istediğiniz zaman telefon rehberi, kamera, dosyalar ve medyana ulaşmaya çalışır. Yoksa herhangi bir işlem yapma imkânınız olmaz. Telegram, Whatsapp’a göre daha az bilgilerimize sahip olmak istediğini söyleyebilir. Bu yanıltmacalara kanmamak gerek. Her şeyden önce Whatsapp, Telegram ve Signal yabancı uygulamalardır. Hukuki bir sorun ortaya çıktığında Türk kullanıcılarının mağdur olma durumu söz konusudur. Türkiye’nin yerli uygulaması olan Bip bu durumda daha avantajlı görünüyor. Whatsapp’tan kaçanların top yekûn Telegram’a geçmeleri de sakıncalı olan bir durumdur. Bu uygulamaların tekelleşmelerine imkân vermemek gerek.

Kendi ülkemizin uygulaması olan Bip’i güçlendirmemiz gerekir. Artık bu uygulamaya sadece Türkcell şirketinin bir uygulaması olarak bakmamak gerek. Gerekli alt yapı ve imkanların sağlanarak güçlü hale getirilmesi lazımdır.  Türkiye’nin sadece savunma sanayinde değil, iletişim, bilgi teknolojileri ve sosyal medya uygulamaları alanında da güçlü olması lazımdır. Sosyal medya ve iletişim ağlarında tekelleşen bu devler, önü alınmasa yarın demokrasi, eşitlik ve insan haklarından hiç bahsetme ve konuşma imkânımız olmayacaktır. O zaman insan hakları ve özgürlükleri unutulacaktır.

Hayvanlar Çiftliği kitabını okuyanlar bilir. Tekelleşmenin olduğu yerde gelecek sadece domuzların olur. Sadece domuzlar söz sahibi olur, her şeye onlar karar verirler. Egemenliğin bu dinozorların eline geçmemesi veya onların elinden almak için sadece silah gücü yetmez, bilişim teknolojisi ve sosyal medya konularında da güçlü olmak gerek. Sosyal medya araçları en büyük silahlar haline geldi.

Seçim döneminde Facebook ve İnstagram gibi uygulamalarda yayınlanan yalanları hatırlayın. Kontrol edilemeyen bu uygulamalar on sene önce başka ülkelerde olan olayları Türkiye’de oluyormuş gibi çalışıyorlardı. Yalan haber ve her türlü iftira kampanyalarında Facebook, İnstagram ve Whatsapp gibi uygulamaların kılı kıpırdamıyordu.

Sonuç olarak yerli uygulama Bip’i kullanmak kişisel verilerimizin korunması ve ülkenin geleceği açısından daha iyi olacağı kanaatindeyim. Selam ve Dua ile.