
İsmet Yılmaz
Türküleri Ciğerden Okuyan Adam: Kâhtalı Mıçe
Kâhtalı Mıçe ya da gerçek adıyla Mustafa Aslan...Yani artık Mustafa Kahtalı...
Zamanında kasetleri milyonlarca satan halk sanatçımız, hemşehrimiz. Şu ana kadar çıktığı birçok programda memleketini en iyi temsil eden sanatçılarımızın başında gelir kendisi. Memleketine olan aşkı o kadar fazla olmasaydı Mustafa Aslan ismi “Kâhtalı” Mıçe olmazdı. Memleketimizi milyonlara bu kadar çok tanıtan başka kimse yok. Bu nedenle ona ne kadar teşekkür etsek azdır. Gittiğimiz her yerde Kâhtalı olduğumuzu, Adıyamanlı olduğumuzu öğrenen kişilerin ilk sordukları Kâhtalı Mıçe olur.
Kendisiyle 2012 yılında Heybe dergisi için yaptığım röportajda çocukluğundan itibaren müziğe meraklı olduğunu söyler. Sekiz on yaşlarında gittiği Kur’an kursunda Hacı İbrahim Hoca onun sesinin güzelliğini fark eder ve onu minareye çıkarır ona ezan okutturur. Hatta hocasının kendisine “Oğlum, sesin güzel. Hoca mı olursun sanatçı mı bilmem ama güzel yerlere gelirsin.” dediğini ifade eder.
Her ne kadar hayali ilkokul öğretmeni olmak olsa da küçük Mustafa büyür sanatçı olur. Adıyaman’da onlarca kaset çıkarır. Bir ara kasetleri milyonlar bile satar. 1986 yılında çıkarmış olduğu “Gurbet Kuşu” albümüyle beklenilen patlamayı yapar ve ünü tüm ülkeye yayılır. Daha sonra Anadolu konserleri, TV programları, radyo programları ardı ardına gelir. Kasetleri en çok satan sanatçılardan biri olmasına rağmen beklediği parayı bir türlü kazanamaz. Hatta kazandığı paranın genelini de yanlış bir yatırımdan dolayı kaybeder. Bundan dolayı bir ara kendi içine kapansa da dostları, sevenleri ve hayranları onu yalnız bırakmaz. Müziğe kaldığı yerden yine devam eder.
Adıyaman’da çıkardığı onlarca kaset dışında daha sonra profesyonel olarak da otuza yakın albüm yapar. Türküleriyle büyüdüğüm dediği Âşık Mahsuni Şerif de onu çok sever. Âşık Mahsuni Şerif, Kâhtalı Mıçe’nin Adıyaman’daki bir konserine gelir ve kendisine “Türküleri ciğerden okuyorsun.” der. Elbette o da üstadının ellerinden öper. İşte, Kâhtalı Mıçe’nin sesini en iyi anlatan cümle budur.
Nuri Sesigüzel, Ahmet Sezgin, Şükran Ay, Sami Kasap vb.lerini dinleyerek büyüyen Kâhtalı Mıçe sadece türkü okumadı. Aynı zamanda çok da güzel şiir okudu. Türküleri gibi şiirleri de dilden dile dolandı. Onun “Dağ Adamı, Xelo Dayı, Fatom, Nerden Başlasam…” şiirlerini duymayan kalmamıştır. Albümlerinde okuduğu şiirlerini bir kitap hâline getireceğini söylese de maalesef bu hayalini gerçekleştiremeden vefat etti.
İbrahim Tatlıses ile birbirlerini çok severdi. Ta çocukluktan gelen bir dostluk… İbrahim Tatlıses’in annesi Kâhtalı olduğu için çocukken Kâhta’ya gidip gelen İbo, Mıçe ile çok iyi arkadaş olurlar. Bu arkadaşlıklarının son zamanlara kadar aynı güzellikte devam etmesi de takdire şayandır.
“Sakine, Usta ile Çırak, Eser Rüzgâr Deli Deli, Gurbet Kuşu…” gibi parçalarıyla çok tanınan ve dinlenilen Kâhtalı Mıçe meslektaşlarından da övgü görür. Hatta Ayna grubu verdiği bir röportajında “Biz rock müziğinin Kâhtalı Mıçe’siyiz.” diyerek Kâhtalı Mıçe'nin kendine has bir tarzı olduğunun mesajını verir. Aynı dönemlerde Kral FM’in spikeri “Mirkelam koşuyor, Kâhtalı Mıçe kovalıyor.” sözüyle sanatçının albümlerinin ne kadar çok satıldığını ifade eder.
Fakir bir ailenin çocuğu olan Mıçe, yediden yetmişe kadar herkesle iyi geçinir, kimseye küsmez ve birini diğerinden ayırt etmezdi. Ne zaman Kâhta’ya gelse herkes tarafından el üstünde tutulurdu. Kendisiyle oturmak için, kendisini misafir etmek için herkes adeta yarışa girerdi. Mıçe hepimiz için bir başkaydı...
Müzik piyasasına Kâhta'dan Adıyaman’a gittikten sonra başlamıştır. Bir düğünde okuduğu bir türküden dolayı bir ara hapse atılsa da sürgün edilse de müzik çalışmalarına orada devam etmiştir. Memleketimizin her tarafını çok seven Kâhtalı Mıçe’ye “Abi Kâhtalısınız ama Adıyaman ağzıyla konuşuyorsunuz, neden?” diye sorduğumda: “Ben uzun yıllar Adıyaman’da kaldım. Sanırım 20-25 sene falan Adıyaman’da yaşadım. Ee böyle olunca insan yaşadığı yerin güzel taraflarını alıyor. Ben de Adıyaman’ı çok ‘sevom’ bu yüzden bu yörenin ağzıyla konuşmaktan mutluluk duyuyorum.” dedi.
Halkımız tarafından bu kadar çok sevilen ve memleketimizin gönüllü turizm elçisi olan kıymetli sanatçımız Kâhtalı Mıçe'nin ismin Adıyaman Üniversitesinde Devlet Konservatuvarı Mustafa Kâhtalı (Kâhtalı Mıçe) Binasında, Kâhtalı Mıçe Kültür Merkezinde, şiirlerinde ve türkülerinde yaşayacak. Yeterli mi tabi ki hayır...Kâhtalı Mıçe Kültür ve Sanat Evi, Kâhta Mıçe Güzel Sanatlar Merkezi, Kâhtalı Mıçe Gençlik Merkezi vb. birçok esere ismi verilebilir.
Medarıiftiharımız ve hemşehrimiz Kâhtalı Mıçe ağabeyimize Allah'tan rahmet diliyoruz, sanatçımızın mekanı cennet olsun. Ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.