Yapay zekâ ile bazı mesleklerin kaybolacağını, çocukları robotların yapamayacağı konulara yöneltilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuklara bilgi öğretmeyi değil öğrenme yöntemini öğreteceğiz.”

“Bilgi hazinesinin anahtarı öğretmen de. O çocuk öğretmenle ilişki kuracak ve vakit kaybetmeden hazineye hocanın rehberliği ile ulaşacak. Eğitim sistemimizin bu şekilde olması gerekiyor. Yoksa birçok meslek yok olacağı için gelecek nesillerde insanlar işsiz kalacak. Çağı yakalayamayacağız.”

Adapazarı Rehberlik ve Araştırma Merkezi Instagram canlı yayınının konuğu olan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pandemi sürecinde hızlı bir şekilde dijitalleşmeye gidildiğini ve dijital dönüşüme direnenlerin bu durumda teslim olduklarını söyledi. 

Robotlar bunları yapamaz
Tarhan, “Dijitalleşme ve Covid’in teknolojiye yaptığı değişimle birlikte hızlı bir yöntem değişikliğine gidildi. Bu eğitimin içeriğinin değiştirilmesine de sebep olacak. Şu andaki küresel eğitim sadece değer odaklı ve inanç odaklı bir eğitim değildi. Hâlbuki 21.yy becerileri bunları gerektiriyor. Yapay zekâ ile 20-30 sene sonra bazı meslekler kaybolacak. Bu mesleklere karşı çocuklarımızı değer odaklı, inanç odaklı, sosyal beceri, müzik ve sanat odaklı konulara yöneltelim. Robotlar bunları yapamaz ama bunun dışındaki her şey robotlara yaptırılacak.” İfadelerini kullandı.

Gençleri kaybederiz!
Tarhan, “Gençlerin en büyük ihtiyacı ve talebi özgürlük üzerinedir. Otoriter yaklaşımlarla gençleri kaybederiz. Onun için onlara ikna edici yaklaşımlarla gitmemiz gerekiyor. Özgürlüklerini kısıtlamadan, korku politikalarıyla değil de güven politikalarıyla yaklaşmalıyız. Bu 21. yy becerisidir. Eğitimde de bu böyledir. Sınıf yönetiminde bir karizmatik hoca vardır. Eser, kükrer sözünü dinletir öğrenciler korkuyla ders çalışır. Ama karizmatik olmayan hoca öğrenci odaklıysa öğrenci de hocayı seviyor. Hocayı sevince dersi, dersi sevince daha çok çalışıyorlar. Hocayı üzmemek için oluşturduğu güven ilişkisi dolayısıyla saygı duyuyorlar. Sınıf öğretmenliğindeki güven odaklı eğitim önemli şeydir. Eğitimde korku odaklı değil güven odaklı liderlik gerekiyor. Eğer bunu yapamazsak çağı kaçırıyoruz. Gençleri kaybediyoruz. O yüzden çoğulculuk, özgürlükçülük, eleştirilebilirdik ve katılımcılık çok önemli” dedi.

Çocuklar taklit etmeyi değil, düşünmeyi öğrenmeli
21. yüzyılın en önemli becerisinin bilgiyi ezberleyerek değil deneyimleyerek öğrenme olduğunu vurgulayan Prof. Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aktif öğrenme deneyimleyerek öğretmedir. Çocuklara bilgi öğretmeyi değil öğrenme yöntemini öğreteceğiz. Ve çocuk kendisi deneyimleyerek öğrenecek. Deneyimleyerek, sökerek, takarak, hayal kurarak öğrenecek. Hayal kuracak, hayalini projeye dönüştürecek öyle yapacak. Çocuğa düşünmeyi öğretmezsek taklit ve tekrar eden öğrenci yetişir. Şu anda eğitim sistemimiz maalesef buna direniyor özellikle eski öğretmenlerimiz. Dönem artık deneyimleyerek öğrenme dönemi. Özellikle Covid-19’dan sonra deneyimleyerek öğretmeyi uygulamamız lazım.

Her şey öğretmende bitiyor
Başöğretmenlik tarzında öğretmenlik dönemi geçti. Öğretmen de öğrenci olacak. Onun için öğrenen organizma mekanizmasıyla her kurumun hareket etmesi gerekiyor. Bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Önemli olan doğru bilgiye ulaşmak ve o bilgiyi hedefe yönelik işleyebilmek. Bilgi hazinesinin anahtarı öğretmende. O çocuk öğretmenle ilişki kuracak ve vakit kaybetmeden hazineye hocanın rehberliği ile ulaşacak. Eğitim sistemimizin bu şekilde olması gerekiyor. Yoksa birçok meslek yok olacağı için gelecek nesillerde insanlar işsiz kalacak. Çağı yakalayamayacağız.”