"Hikmet İrfan ve Şey" Leşme!

Farkında mısınız bilmiyorum; fakat giderek daha çok benziyoruz birbirimize.

Aynı sözcüklerle konuşuyor, aynı şeylerden haz alıyor, gündelik hayatımızı aynı ritüellerle yaşıyoruz.

Aynı beğeniler, aynı söylemler, aynı konular...

Kitaplar, filmler, programlar...

Standartlaştırılan bir hayatın figüranlarıyız!

Şimdi içinizden birileri; 'giderek tefrika içinde bir toplum olduk' diye itiraz edecek!

Ama şöyle bir bakın; birbirine taban tabana zıt insanların davranış örüntüleri bile standart!

Biri diğerinin siyasi liderine küfrediyor; diğeri aynı mukabilde yanıt veriyor...

(Tekdüze) farklılıklarımız bile benzerlik gösteriyor!

Bunun ismi "şeyleşme" aynı tezgahtan çıkan birbirini tıpatıp benzeyen insanlar, davranışlar, yaşantılar...

Hepimizi hizaya getiren bir düzenin razılardan oluşan rızalar ordusu!

Bizi kendi normallerine çeken anormal bir durumun içinde debelenip duruyoruz...

Beğenilerimizi onlar belirliyor...

Yediklerimizi...

İçtiklerimizi...

Giydiklerimizi...

Bize aitmiş gibi görünen onların fikirlerini onların kelimeleriyle konuşuyoruz...

Her şeyi kuşatan bir ağın içinde "ol mahiler ki derya içredir, derya nedir bilmezler" formunda bize ait olamayan hayatları bize ait olan bedenlerimizde yaşıyoruz!

Bu durumda bu beden, ruhumuza mı ait yoksa bizi kendi oyunlarında piyon olarak kullanan oyun sahiplerine mi?

Oyunu kuranların uysal ve uslu bendeleriyiz bizler...

Toplum, 'sürüden ayrılanı kurt kapar' diyerek konfor alanımızı terk etmenin tehlikeli olduğuna bizi inandırmış durumda!

Toplumu "şeyleştiren" güç, bireyin konulan sınırlar dışına çıkmasına izin vermiyor!

Özgürlük bazen tek bir kişinin isyanı ile başlar oysa!

Tek bir kişi belki "kral çıplak" deyince uyanacak, modern esrarlarla uyutulan toplum!

Bizi şeyleştiren, tek tipleştiren herkese kendi zihninin üniformasını giydiren bu güce karşı direnmenin tek yolu kozmik perspektifi daha iyi görebilmek için zihni yeterince yükseğe çıkamak...

Bilgi değil; hikmet ve irfan gerek...

Salt aklın tek başına şeytana hizmet ettiğini tarih boyunca gördük, okuduk...

Aklı besleyen gücün hikmet ve irfan olması elzemdir.

Aklın üst aklı irfandır.

İrfandan yoksun akıl batıldır...

Hakikatı gerçekten ayıracak güç irfandır...

Bu amansız girdaptan çıkmanın yolu ise esaslı insanlarla esaslı kitaplar okumaktan geçer...

Kendi kelimelerimiz gerek...

Sözcükler değil kelimeler!

Acımasız bir savaşın ortasında seküler ve imansız bir saldırının ortasındayız...

Bu kuşatmayı yarıp hakikate ulaşmak zorundayız, başka çıkar yol yok!

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.