Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyeti (AGAD) ve Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) tarafından, Adıyaman'da "Depremde Medyanın Rolü" konulu panel düzenlendi.
6 Şubat depremlerinde adeta yerle bir olan Adıyaman'ın yeniden ayağa kalkma sürecine katkı sağlamak için Esnaf Kefalet Kooperatifi Toplantı Salonu'nda düzenlenen panelin Moderatörlüğünü gazeteci Necati Atar yaparken, Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, Küresel Gazeteciler Konseyi Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan ve Küresel Gazeteciler Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Nalan Yazgan konuşmacı olarak katıldı.
Panel; Milletvekilleri Resul Kurt ve Mustafa Alkayış ile Belediye Başkanı Süleyman Kılınç Küresel Gazeteciler Konseyi yönetim kurulu üyeleri ve İl temsilcileri, çok sayıda kurum, kuruluş yöneticisi ile STK temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Açılış konuşmasını yapan AGAD Başkanı İbrahim Aslan, "Depremden sonra bu memlekette herkesin kendini sorgulaması gerektiğine inanıyorum. Biz basın olarak bu memleketin sorunlarını konuşmadık. Siyasi parti, sivil toplum kuruluşu veya dernek temsilcilerinin, yöneticilerin hesap vermeleri gerektiğini konuşmadık. Çuvaldızı kendimize batırmak zorundayız. Maalesef basının ne kadar önemli olduğunu, nüfusa göre ölümün, yıkımın en fazla olduğu Adıyaman olarak 6 gün boyunca alt yazılarda bile geçmediğini görünce anladık. 6 Şubat depreminde 35 Kıbrıslı çocuğumuzun vefatı tüm ülkede gündem olurken Adıyaman'da binlerce çocuğumuzun, on binlerce insanımızın vefatını kime dile getirmedi. Söylenecek çok şey var ama yerel basının ne kadar önemli olduğunu burada gördük. Yerel basının ayakta kalması için kimse destek vermedi. Yerel basın, kurumlar güçlü olduğunda yanlışlar sorgulanabilir. İş takipçiliği yapmaktan başka bir şey yapmaya yöneticileri, müdürleri sorgulamayan basının bu memlekete verebileceği hiçbir şey yoktur" dedi.
Moderatör gazeteci Necati Atar da, açılışta yaptığı konuşmada, "Biz depremde neler yaşandığını ancak 3'üncü günde, Türkiye'nin gündemine ne şekilde geldiğini veya gelemediğini depremin 3'üncü gününden sonra öğrenebildik. Biz buradakiler enkazın altından sağ çıkanlarız çünkü hepimiz tüm şehir enkazın altında kaldık. Hiçbirimiz şehrin ne durumda olduğunu bilmiyorduk. Elektrikler kesikti. Yakınlarımıza ulaşmaya çalışıyorduk ama iletişim yoktu. Gün ışıdığında şehrin bir bütün olarak yıkıldığını gördük. Elektrik olmadığından, internet çekmediğinden neler olup bittiğini bilmiyorduk. Depremin ilk anından itibaren adı 11 il arasında geçen bazen "komşunun depremini yaşadı" denilen ama binlerce insanımızın enkaz altında kalarak hayatını kaybetti" şeklinde konuştu.
KGK Genel Başkanı Mehmet Ali Dim ise, "Çok büyük bir trajedi. Gerek bizler burada bizzat yaşayarak gerek bizler uzaktan televizyon ekranında veya sosyal medya vasıtasıyla tanıklık ettik. Tabi sizlerin yaşadığı bu trajediyi bizler, sizler kadar derinden hissetmemiz mümkün değil. Ne kadar empati yapsak da anlayabiliyoruz desek de yalan söylemiş oluruz. Ben bir gazeteci olarak 2'inci günden itibaren deprem bölgesindeydim. Hatay, Maraş, Şanlıurfa bölgesine gittim. Buraya gelecektim ancak yollar tıkalı veya kapalı olduğu için daha sonra Adıyaman ve Malatya'ya gelmek üzere bölgeden ayrıldık. Depremin 10'uncu gününde Adıyaman'a geldik. Adıyaman'daki tabloyu gözlemleme şansımız oldu. 6'ıncı günden sonra ekranlara yansıyan Adıyaman'ı biz de gözlerimiz ile görmüş olduk. Başkan İbrahim Aslan'ın deprem sonrası kentin sesini duyurmak için televizyonunu çadırda yayına sokması bizim için kıvanç kaynağı oldu" diye konuştu.
Prof. Dr. Levent Eraslan, Gazeteci Nalan Yazgan'ın konuşmaları sonrasında program son buldu.