Sadece Heykelleri değil Düzenleri de Yıkılmalı!

Sadece Heykelleri değil Düzenleri de Yıkılmalı!

Köşe yazarı Selahaddin E.Çakırgil Amerika’da süren ayaklanmayı kaleme aldı.

Köşe yazarı Selahaddin E.Çakırgil Amerika’da süren ayaklanmayı kaleme aldı. Ortadoğu ve diğer bazı bölgelerde müsebbibi oldukları olayların onlara sıçramayacağından o kadar emindiler ki, karşılaştıkları ayaklanma karşısında çaresizler. 

E.Çakırgil; “Siyah Öfke zaman zaman böyle harekete geçiyor.” Olduğunu belirttiği gibi, hiç bu kadar büyümediğini de belirterek,
“Daha da ilginç olanı, Birleşik Devletler’in ilk lideri olan George Washington’un heykeli bile kırılıp nehre atıldı. Çünkü o da, bir köle tâciri idi.
Tıpkı Şah’ın, Lenin’in ve Saddam’ın heykellerinin yıkılışı gibi…” dedi.

İşte Star’da yer verdiği “Yıkılacak Olan, Zâlimlerin Sadece Heykelleri Değil, Düzenleri de!” başlıklı yazının tamamı;

B. Amerika’da ve Avrupa’nın da özellikle İngiltere ve Fransa gibi emperial geçmişleri güçlü ülkelerinde haftalardır devam eden gösterilerin nereye varacağını kestirmek zor. Siyah Öfke zaman zaman böyle harekete geçiyor.

Daha da ilginç olanı, Birleşik Devletler’in ilk lideri olan George Washington’un heykeli bile kırılıp nehre atıldı. Çünkü o da, bir köle tâciri idi.

İngiltere’de, Londra’da da iki asra yakın zamandır bir parkta gururla sergilenmekte olan ünlü bir köle tâcirinin heykeli de yıkıldı, geçen hafta.

Tıpkı Şah’ın, Lenin’in ve Saddam’ın heykellerinin yıkılışı gibi…

Bu heykel yıkma eylemlerinin, oralara da sıçrayacağı uzak ihtimaldi halbuki…
Daha, dünyada zulümlerinin devamlılığını temsil eden ve toplumların sosyal hâfızasında diktatörlük kurmuş nice firavunların heykelleri var ki; yıkılmak için, mazlumların hışımlı gücünün harekete geçmesini bekliyorlar.

İlginçtir, Anglo-Sakson dünyasının iki ünlü devleti Birleşik Krallık (UK-İngiltere) ve Amerika Birleşik Devletleri (USA-United States of America) , dünyadaki hemen her karışıklığın ardında ellerinin bulunmasından dolayı devamlı suçlanır ve onlar da, bu suçlamalara karşı, yüksek perdeden, ‘Kendi zaaflarınıza bakacağınıza, her şeyi hemen dış güçlerin tahrik ve entrikalarına bağlıyorsunuz..’ gibi suçlayıcı cümleler kurarken; bugün, üstesinden gelemedikleri ve bir türlü durduramadıkları iç karışıklıklarını sadece ‘iç terör’ diye suçlamakla da yetinmiyorlar ve bu karışıklıkların ardında ‘dış güçler’in tahrikinin bulunduğundan yakınıyorlar.

528 sene önce keşfedilen Amerika kıt’asında ne korkunç zulümler işlendi, Avrupalı beyaz istilâcılarca..

Amerika’nın 100 yıl öncelerdeki ünlü mizah yazarlarından Mark Twain, o keşfin 400. Yıldönümü dolayısiyle, ‘Christoph Colomb Amerikayı keşfetmekle büyük bir iş yapmıştır. Ama, keşke keşfetmeyerek daha büyük bir iş yapmış olsaydı..’ derken, geride kalan 400 yıldaki kanlı tarihe de işaret ediyordu.

Tarih ne büyük bir facia ve felâket bezirgânıdır.

Evet, Amerika kıtası, 500 sene öncelerde, miladî-1492’de Cristoph Colomb tarafından keşfedildi. 7-8 yıl önce, ünlü alman dergilerinden birinde, bu ‘keşif’ için,Amerika’nın bizim medeniyetimiz tarafından keşfedilmesi’ ibaresine özellikle vurgu yapılıyordu.  Merhûm Prof. Fuâd Sezgin Hoca ise, bu kıt’anın asıl kâşiflerinin Colomb’dan çok önce Müslüman denizciler olduğunun belgelerini de ortaya koymuş; ama, görmezlikten gelinmişti.

Avrupa’dan gidenlerce, en az 12 milyon yerli insanın katledildiğini Fransızların ünlü filozofu Voltaire yazmıştı, 250 sene öncelerde.. (250 yıl öncelerde bütün dünya nüfusunun 400 milyondan fazla olmadığı tahmin ediliyordu.)

Evet, beyaz insanlar, özgürlüğünü korumak için direnen Kızıl Derilileri yok ediyorlar ve Afrika’dan getirdikleri milyonlarca siyah derili insanı da ‘köle’ olarak bile değil, ‘akıllı hayvanlar’ olarak kullanıyorlardı. Çünkü uçsuz-bucaksız münbit toprakların işlenmesi için, ‘hayvanlardan daha yetenekli olan canlıgücü’ne ihtiyacı vardı beyaz insan/ şeytanların.. Ve Afrika’dan, siyah insanlar zorla, zincirlere vurularak gemilere doldurulup Amerika’ya götürülüyor ve ahırlarda barındırılıyorlardı.

Evet, Amerika’da 1965’lerde kanunen yasaklanan ırk ayrımı, fiilen hâlâ da devam ediyor. Bu zulmün başka sosyal alanlara yansıması da giderek güçleniyor. Bazı şehirler göstericilerce ‘kurtarılmış bölge’ haline getirilmiş bulunuyor.  Yaşananlar, sadece birkaç kişinin öldürülmesine değil, 500 yıllık bir zulme karşı birikmiş olan sosyo-psikolojik reflekslerdir.
Dahası, Kasım başında yapılacak olan Başkanlık seçimlerinde Trump’ın yeniden seçilemiyeceği ihtimali ve hile yapıldığı iddiasıyla makamını terk etmek istemiyeceği ve makamından asker zoruyla atılacağı, hem de Demokrat rakibi Joe Biden tarafından bile açıkça dile getiriliyor.

İçimizden ne gibi temenniler geçiyor, tahmin edilebilir.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.