Ayhan Şimşek
Özgüven
Genel bir özellik olmaktan daha çok bireyin belli bir aktiviteyi başarılı biçimde yerine getireceğine yönelik inancı ve bireyin kendi yargı, yetenek, güç ve kararlarına güvenmesidir. Bireyin kendisini değerli hissetme yargısıdır. Bireyin kendisine yönelik iyi, olumlu duygular geliştirmesi sonucu kendini iyi hissetmesi, bu iyi hissetme sonucunda kendisiyle ve çevresindeki kişilerle barışık olmasıdır. Bir kimsenin bir olayın üstesinden gelmekteki yetisi ve başarısıdır. Kişinin bedeni ve davranışıyla kendi dünyası üzerinde denetim ve egemenlik kurduğunu bilmesidir. Kişinin yaptıklarının onaylanması ile oluşan ve kişide zorlukları, yaşamda karşılaşabilecek problemleri kendi iç kaynaklarına, kendi gücüne, kendi yeteneğine ve kendi zekasına dayanarak aşabileceği yolundaki düşüncesidir. Özgüven kişinin kendisini değerlendirmesi ve kendisinden memnun olup olmaması sonucu oluşan öznel bir olgudur. Olumlu veya olumsuz olabilir (düşük-yüksek özgüven), statik değildir. Koşullara, konuma, gelişmelere göre değişebilir. Kişinin yüksek veya düşük özgüvenli oluşu, kişinin davranış ve hislerini farklı yönlerde etkiler.
Özgüveni Yüksek Olan Bireyler
Kendilerine güvenen, Başarma isteği olan, İyimser, Zorluklardan yılmayan, Yeni düşüncelere ve deneyimlere açık ve araştırmacı, insan ilişkilerinde rahat ve sevecen, Sorumluluk yüklenen ve atılımcı, Kendilerini saygı ve kabul edilmeye değer, yararlı, önemli kişiler olarak gören kişilik özelliğine sahiptirler.
Özgüveni Düşük Olan Bireyler
Kendilerini başarısız ve değersiz gören, Reddedilme korkusu yaşayan, Sevgi alışverişine girmeyen, Günlük yaşamdaki problemleri çözemeyeceklerine inanan, Devamlı çaresizliğin stres ve kaygısını yaşayan, Çabuk etkilenen, Başkalarına bağımlı bir yaşantı sergileyen kişilik özelliğine sahiptirler.
Özgüvenin iki merkezi boyutu vardır. “Sevilebilir olma”, “Yeterli olma”. Bu duygular bireylerin bebeklikten başlayarak tüm yaşamları boyunca aileleri ve yakın çevreleri ile olan ilişkileri sonucu gelişmektedir. Çocuklar yaşamlarındaki anne, baba, teyze, hala vb. önemli yetişkinlerle olan ilişkilerinin etkilerini ve deneyimlerini her zaman içlerinde taşımaktadırlar. Okula başladıklarında ise öğretmenler ve arkadaşlarla yaşanan deneyimler önem kazanmaktadır. Tüm bu yaşantılar sonucu bireyler kendilerini değerli veya değersiz, yeterli veya yetersiz olarak değerlendirmektedir. İç özgüven ve dış özgüven olmak üzere iki farklı özgüven vardır.
İç Özgüveni ifade eden davranışlar; Kendini sevme, Kendini tanıma, Kendine açık hedefler koyma, Pozitif düşünme, Dış Özgüveni ifade eden davranışlar; İletişim becerileri, Kendini iyi ifade edebilme, Kendini ortaya koyabilme, Duygularını kontrol edebilme. Özgüveni Gelişmiş Kişi başkalarını kıskanmaz. Başkalarının yaşamlarını olumsuz etkileyecek davranışlardan kaçınır. Başkalarının mutlu olması için gayret eder. Neyi yapabileceğini, neyi yapamayacağını bilir. Güçlü ve zayıf yanlarını tanır. Yeteneklerini çok iyi kullanır. Girişken olduğu için yeni şeyler denemekten çekinmez. Özgüveni Gelişmemiş Kişi başkasını kıskanır. Kendi mutluluğu için çabalamaz; çünkü işin başında mutsuzluğu kabullenmiş ve değişmeyeceğine kendisini şartlandırmıştır. Kendini yeterince tanımadığı için yeteneklerinin farkında değildir. Neyi başarabileceğini bilmez. Bildiği tek şey, hiçbir şey yapamayacağıdır. Kendinde gurur kaynağı olabilecek bir yan bulamaz. İçe kapanık ve depresyona daha yatkındır.
Bunları niye anlattım? Çünkü insanlar özgüven sahibi olmak ile egolu, egoist olmayı birbirine karıştırıyor ne yazık ki.