Abdullah Yekta
Batı Ayakta Müslümanlar Uykuda
Zamanın Bütün Putlarını Kıran Gazze; putları yıkan İbrahim’in (as.) Gazze’si Müslümanlara ve dünyaya can vermektedir. Sessiz duran Müslümanları da utandırmaktadır. İnsanı öldüren düşmanın kurşunu değildir, dostların sessizliğidir. Mazlum Filistin halkına saldıranlar kadar sessiz kalanlar da mesuldür!
Batıdaki halklar, Filistin’e verdikleri destek yürüyüşleriyle Ortadoğu’daki Müslüman halklara fena bir gol atmıştır. Bu yürüyüşler, Orta Doğuda yıldızı sönmeye yüz tutmuş olan İslam’ın Batıda uyanmasına sebep olmuştur. İsrail ve destekçileri Filistin’i yok etmek isterken kendileri yok olmaya yüz tutmuş ve Batıdaki halklar Filistinli olmuşlardır.Bu sayede Allah'ın izniyle İslam'ın güneşi yeniden doğacaktır.
Batıdaki Filistin’e destek eylemleri bizdeki Müslüman entellerin ve kendilerinden başka kimseyi Müslüman görmeyip herkesi eleştirenlerin abdestini bozmuş ve her fırsata İslam’ı ve Müslümanları beğenmeyip batıya prestij duyanların da kıblesini şaşırtmıştır. Paralarıyla Arap baharını engelleyen Arap rejimlerinin tılsımı Aksa Tufanıyla deşifre olmuştur. Gazze mücahitlerinin varlığı onların sonu olacaktır.
Açlıktan, susuzluktan ve soğuktan kıvrılan Gazzeli Müslümanların yok olacağını sanan Arap ve Müslüman ülkeler varsa kendi sonlarını düşünsünler. Çünkü onlar, Bedrin Aslanları gibi ölümü hiçe sayarak tanka, topa ve füzelere karşı savaşıyorlar. Ölüm onlar için bir korku vesilesi değil, bir mekân değişikliğidir. Ölümden korkanlar yok olur, ölümden korkmayanlar ebedi yaşarlar.
Filistinli mücahitler onurlu bir şekilde savaşıyorlar. Onlar kendilerine düşeni yapıyorlar, bizim de kendimize düşeni yapmamız gerekir. Bize düşen İsrail’e destek verenlerden desteğimizi çekmektir. Bu sayede İsrail’e destek veren firma ve şirketlerin mallarına boykot uygulamaktır. Gazze dışındaki Müslümanların elindeki en büyük silah boykottur. Boykotu geniş düşünmek gerekir. İsrail mallarına vereceğimiz tek bir kuruş dahi Gazzeli Müslüman kardeşlerimize yapılan soykırıma finanstır. Biz, dünya ve ahirete bu vebalın hesabını veremeyiz.
Artık bazı şeyleri söylemenin zamanı gelmiştir, umreye gidenler, hacca giden Müslüman kardeşlerim, Mekke, Medine; Kâbe, Mescidi Nebeviyi ziyaret etmek için ödediğiniz milyarlarca dolarlar ABD bankalarına ve oradan da İsrail’e silah yardımı olarak gidiyor. Artık uyanalım, milyarlarca dolarları Suudi Arabistan üzerinden İsrail’e yardım olarak göndermeyelim. Birkaç sene hac ve umrelere vereceğimiz paraları Gazze’ye yardım olarak verelim. Peygamberimiz (sav.) 9 sene boyunca hacca gitmedi. Çünkü o gün Kâbe’ye Ebucehiller hakimdi. Bugün de farklı birileri hâkim değil. Bunların ispatı şudur: Hac Müslümanların en büyük kongresi değil mi? Müslümanlar Mekke’de bırakın bir yürüyüş yapmayı, “Ya Rabbi İsrail’e karşı Filistinlilere, Gazze’deki Müslümanlara zafer nasip et diye dua edebilecekler midir? İsrail’e lanet okuyabilecekler midir? Elbette hayır, çünkü Suud krallığı sosyal medya dahil her türlü platformda İsrail’i boykot etmeyi yasaklamıştır. Şeytan taşlamada, bu taş da İsrail şeytanına, Amerika şeytanına diyebilecek midir? Maalesef hayır.
Müslümanlar bir sene hacca gitmeseler Kâbe yok olmaz, ama hacca verdikleri paraları Filistin için harcasalar Gazze kurtulur, Filistin kurtulur. Filistin’in kurtuluşu İslam'ın kurtuluşu demektir. Gazze’deki o kadın ve çocukları kurtarmak on kere hacca gitmeye bedeldir. Bugün umre ve hac turistik bir veçheye dönüştürülmüştür. Evet uyanalım, bir kerede Gazzeliçocukların, kadınların kalbini tavaf edelim. Mazlumları tavaf edelim. Biliyorum başta diyanet camiası bu söylediklerime kızacak ama kendimizle yüzleşmemiz gerek.
Musa (as.) Tur dağında emirlerin yazılı olduğu levhalarla indiğinde Samiri’nin yapmış olduğu putu görünce elindeki levhaları yere atıp önce yapması gereken işi yapmaya koyulmuştu, Samiri’nin putunu kırıp yakmıştı. Bizim de önce Gazze’ye karşı İsrail’e destek verenher türlüputu kırmamız gerek. İsrail’e boykot uyguladığımız gibi İsrail’e destek olan bütün rejimleri de boykot edelim. Bugünlerde Müslüman görünen Birleşik Arap Emirlikleri, G. Afrika’nın Soykırım davasını geri çekmesi için milyarlarca dolar teklif ederek halen alçalıyor. Arap Baharını söndürdükleri gibi Gazze direnişini de kırmaya çalışıyorlar. Güney Afrika eski liderlerinden Nelson Mandela; Filistin özgür olmadıkça, Güney Afrika'nın özgürlüğü tamamlanmamıştır.” Ne zaman Filistin özgürlüğüne kavuşursa biz de özgür bir ülke oluruz, demişti.
Biz istemesek de Allah nurunu tamamlayacaktır. Dün Araplar, bugün Türkler ve Farslar, yarın Batılı halkların eliyle de olsa nurunu tamamlayacaktır. Moğollar Bağdat’a saldırdıkları zaman Dicle nehri günlerce kan ve mürekkep akmıştı. Haçlılar geldiğinde Antakya’nın, Urfa’nın Kudüs’ün sokaklarında insan kanı akmıştı. Fransızlar Cezayir’de bir milyon insan şehit etmişti. Ama unutmayalım batıl su üzerindeki köpük gibidir yok olup gitmeye mahkumdur. Kafir, Müslüman fark etmez hiç kimse zulümle abad olmamıştır.
Selam ve dua ile.