İslam ve temsilcileri karşıtı olan bu güruh, hiçbir fırsatı(!) kaçırmaksızın Ali Erbaş ve benzeri yöneticileri itibarsızlaştırma peşindeler.

HAKSÖZHABER-in vermiş olduğu habere göre, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sel ve heyelanın yaşandığı Giresun’a giderek felaketten dolayı hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaşlar için başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Ancak, bu ziyaret, laik, Kemalist ve Sol cenahta büyük bir rahatsızlığa neden oldu.

Malum zihniyete sahip siyasetçi, sanatçı ve gazeteciler başta olmak üzere sosyal medyadaki birçok hesap, “Diyanet İşleri Başkanı’nın cübbesiyle Giresun’da ne işi var?” gibi ilkel tepkiler verdi. “Din ve devlet işleri birbirinden ayrılmalı” mottosuyla hareket eden laik ve Kemalist mantalite, Erbaş’ın doğal afetlerle ilgili herhangi bir uzmanlığının olmadığını, dolayısıyla cübbesini giyerek selin yaşandığı bölgeye gitmesinin anlamsız olduğu yönünde absürt tepkiler verdi.

Toplumun dini değerleri ve maneviyatını temsil eden bir kurumun başındaki kişinin doğal afetlerin yaşandığı bölgelere giderek halkın yanında olması ve destek vermesi için jeolog, yer bilimci ya da mühendis olması gerekmiyor. Ancak, bağnazlıkta sınır tanımayan laik ve Kemalistler göre, bu eylem laiklik ilkesine aykırı olduğu için çok abesmiş!

Malum kesimin en büyük hazımsızlığı İslami değerleri muhafaza etme iddiasında olan Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Sel, doğal afetler ve Ayasofya’daki ilk hutbe saldırmak için sadece mükemmel bir bahane!

Hazımsızlıklara birkaç örnek paylaşım: