Bu şekilde olacağını düşünmemiştik. Birçok şeyin bizim kontrolümüzde olduğunu var sayıyoruz. Lakin kontrol edemediğimiz o kadar çok etken var ki! Mesela dünyaya gelmemiz bir mucize iken fark etmiyoruz. Nefes alıp verirken yine öyle. Hayatımıza giren ve çıkan o kadar çok insan var, başımıza gelen bir sürü olaylar var. Biz, bunların ne kadarını kontrol edebiliyoruz? 

Birinin hayatına girerken de öyle değil mi? Sabah işe giden milyonlar var ve bunların hepsinin planında, sabah çıktıkları evlerine geri dönmek. Vedalaşamadan geride bıraktıkları aile bireyleriyle akşam aynı sofra etrafında toplanıp, tatlı tatlı sohbetler etmek var. Fakat yine hepimizin gözden kaçırdığı ya da aklımıza gelmeyen, getirmek istemediğimiz, kesin ayrılıkların olabileceği gerçeği.

Evet, bazı vedalar gerçekleşmez, çünkü ihtimal bile vermeyiz. Ölüm çok enteresan bir gerçek, hiç olmadık yerde olmadık vakitte olur, insanın sevdikleri ölünce, ağlama, yeri göğü inleten feryat figanların temel sebebi budur. Aniden gelen ayrılık. Aslında ölüm hiç bir zaman aniden gelmez, sadece biz hazır olmadığımız için, şaşkın bir vaziyette olanı biteni anlamaya çalışırız...

Bir de başka bir boyutu var vedaların, geride kalanların ani olduğunu düşündüğü bu vedalar gidenler için de biraz ani olmuştur. Farkında değillerdir gidenler. Fakat yarım kalan hayaller, geleceğe dair yapılan planlar...

Bunları da geride kalanlar fark ederler... Sonradan buluşmak üzere gerçekleşen vedalar bile yarım kalıyor... İşte bu yüzden sizi sevenleri, değer verenleri üzmemek için çok değil azıcık, gayret gösterin.

Selam ve dua ile