Siyasetçi Ömer Baltacı, tecrübelerini gençlerle paylaşarak siyasete girecek gençlere önemli önerilerde bulundu.
Çok sayıda gencin siyasete hazırlandığını bildiğini söyleyen Baltacı, siyasete henüz yeni girmiş bu gençlerle zaman zaman konuştuğunu ve bunların kendilerinden soruları, kaygıları, sitemleri, itirazları, üzüntüleri, taleplerinin olduğunu kaydetti. Gençlerin seslerini duyurmak için elinden geleni yapmak istediğini dile getiren Baltacı, "Aslına bakarsanız yerel seçimlerle ilgili vermiş olduğum demeçler ve
yazılarımın çoğunda bunların bir kısmından bahsediyorum. Daha spesifik olarak bu genç insanların ruh hallerini, onların içinde bulundukları durumu yansıtmak istiyorum. Bu gençlerin çok sık umutsuzluk içine düştüklerini analiz ettim. Siyasetin acımasız yollarına girdikçe ve oradaki zorluklarla karşılaştıkça dirençleri düşüyor, umutsuzluğa kapılıyorlar. Kimi vazgeçmeyi, kimi çaresizce beklemeyi, kimi yine de elinden gelen son hamleleri yapmayı tercih ediyor. Yarışın adaletli olmadığına dair itirazları en çok duyduğum şikâyet. Gençler, siyasete yeni girmişler, dolayısı ile Ankara'da çok fazla tanıdıkları yok. Onları destekleyecek biri olmayınca şanslarının hiç olmadığını düşünüyorlar. Böylece umutsuzluk bulutu çöküyor üzerlerine. Benim de itiraz ettiğim ve zaman zaman dile getirdiğim adil yarış, adil seçim konusu siyasetin genel sorunu zaten. Sadece gençler değil, liyakat ve ehliyet sahibi olup, siyaset yapamaya karar veren herkesin sorunu bu seçilme şekli zaten. Bu sorun tüm partiler için geçerli. Zaten ülkede siyaset kalitesini, siyasetçi kalibresini etkileyen önemli bir konudur bu. Her parti siyasetçi adaylarını seçme yöntemlerini gözden geçirmek zorunda olmalıdır. Ülkede siyasetin ve siyasetçinin kalitesi ancak böyle artırabiliriz" dedi.
"Benim adamım devri kapanmalıdır"
Siyasette artık adamcılık devrinin kapatılması gerektiğini belirten Baltacı, "Değişmesi gereken şey şudur, siyasete giden yolda fırsat eşitliği, herkes için adil yarış ortamı olmalı. İltimas ve torpille işleyen "benim adamım" devri kapanmalıdır. Belediye başkan adaylarının belirlenmesinde "benim adamım" meselesi başlı başına bir sorundur. Ülkedeki belediyelerden bürokrasiye, medyadan parlamentoya kadar yaşadığımız ne kadar sorun varsa, hepsinin altında yatan gerekçe işte bu "benim adamım" sorundur. İşte gençler bu sıkıntıyı çok yaşıyor. Bu konuları koştuğum tüm genç arkadaşlara aynı şeyi söylüyorum. Vazgeçmeyin, siyasetten soğumayın. Ülkeyi gelecekte siz yöneteceksiniz. Şimdi yaşadığınız sıkıntıları not edin ve bir gün güçlü olduğunuzda bu sıkıntıları giderin. Böylece sizden sonra gelecek kuşaklar aynı sıkıntıları yaşamaz. "Böyle gelmiş, böyle gider" demeyin sakın. İtirazınız varsa, susmayın. Yanlış varsa, düzeltmek için uğraşın. "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" derseniz, bir gün o yılan sizi sokar. Siyasetin niteliğe, kaliteye, seviyeye ihtiyacı var. Bunu da ancak siz gençler gerçekleştirebilirsiniz. Sakın sıradanlaşmayın, kötü sisteme uymayın. Bir gün her şeyin değiştiğini göreceksiniz" diye konuştu.