Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası AB Bilgi Merkezi, Diyarbakır OSB, İktisadi Kalkınma Vakfı ve AB Türkiye Delegasyonu ortaklığıyla Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı, Türkiye-AB gümrük birliğinin güncellenmesi ve finansman kaynakları konulu panel düzenledi.
Panelde konuşan DTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kaya, Diyarbakır'ın, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine olan destek ve inancı en üst düzeyde olan bir kent olduğunu söyledi. AB ile ilişkilerin kesintisiz ve daha ivedilikle sürdürülmesinde yarar gördüklerini belirten Kaya, "Bu anlamda Avrupa Birliği (AB) bilgi büroları ve İKV'nin çalışmalarını önemsiyoruz. Avrupa Birliğinin küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda çok kararlı bir politikası var. Bu çerçevede Paris Antlaşmasının yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulamaya konulacak bağlayıcı yaptırımlar hakkında yeterli bir bilgiye sahip değiliz. 2026'dan sonra karbona üretimine karşılık devreye girmesi planlanan yenilenebilir enerji kullanma zorunluluğu sanayici ve iş insanları açısından çok önemli bir gelişme olacaktır. Bu kriterleri karşılayamayan ülkeler ve tabii olarak iş insanları büyük problemler ile karşı karşıya kalacaklardır" dedi.
"Dünyanın Paris İklim Şartını öncelik vermesi bizleri oldukça umutlandırmaktadır"
Özellikle bölgem iş insanları ve yatırımcıları açısından bu alandaki gelişmeleri takip etmek son derece yararlı olacağını ifade eden Kaya, "Bugün burada konu uzmanlarınca detaylıca açıklanacak bu süreçlere ilişkin bilgilendirmeler çok büyük önem taşımaktadır. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu gibi bilgilendirmeleri devamlı olarak yapmaya çalıştık ve bundan sonra da çalışmalarımızı kesintisiz sürdürmeye devam edeceğiz. Biz meslek örgütleri olarak özellikle sanayicilerimizin küresel ısınma konusunda daha detaylı bilgi sahibi olmaları, üretim yaparken çevre dostu üretimi benimseyip daha az karbon üretirken, daha çok yenilenebilir enerji ile üretim yapmaları için bilgilendirmelerini sağlamaktan yana politikalar üretmektir.
Dünyanın Paris İklim Şartını bugün öncelik vermesi bizleri oldukça umutlandırmaktadır. Özelde coğrafyamızda, genelde dünyayı etkisi altına almış olan iklim değişiklikleri bizleri bu anlamda daha hızlı ve daha kararlı adımlarla çalışmalar yapmamızı zorunlu hale getirmiştir. Aksi durumda çok daha tehlikeli bir süreç hepimizi olumsuz etkileyecek, ürettiğimizi de pazarlayamaz duruma gelebileceğiz" şeklinde konuştu.