Diyarbakır'da, Kahramanmaraş merkezli depremlerden zarar gören başta 5 bin yıllık surlar ve tarihi yapılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın depremle birlikte ilk defa hayata geçirdiği; zarar gören, yıkılan ve enkaza dönüşen tescilli taşınmazlarda, bilimsel yöntemlerle molozdan ayrıştırma, tasnif, belgeleme ve temizlik çalışmaları başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izinleri ile Türkiye'de 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerden etkilenen Diyarbakır ve Adıyaman illeri ile, bağlı ilçe, köy ve beldelerinde zarar gören, yıkılan ve enkaza dönüşen tescilli taşınmazlarda, bilimsel yöntemlerle molozdan ayrıştırma, tasnif, belgeleme ve temizlik çalışmaları yürütmek üzere, Diyarbakır ve Adıyaman illerinde bu iki ilin müzesi müdürlükleri başkanlığında, Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız'ın bilimsel sorumluluğunda yapılan çalışmalar UNESCO listesindeki 5 bin yıllık tarihi surlarda devam ediyor.
6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremde 11 ilin zarar gördüğünü belirten Prof. Dr. Yıldız, bu illerden biri de Diyarbakır olduğunu ve şehirde çok fazla yıkım olmamakla beraber hem yeni yapılar, hem de tarihi eserlerde etkilenmiş olduğunu söyledi.
Bu tarihi eserler içerisinde Diyarbakır surları özelikle kuzey taraftaki burçlar yıpranmışlığa bağlı olarak taş düşmeleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yıldız, "Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izinleriyle Adıyaman ve Diyarbakır'daki zarar gören yapılardaki nitelikli parçaları molozlardan ayrıştırmak üzere Adıyaman ve Diyarbakır Müze Müdürlükleri Başkanlığında benim bilimsel danışmanlığımda bir çalışma başlatıldı. Diyarbakır'daki çalışmalarımız büyük oranda tamamlandı" dedi.
"Diyarbakır Surlarında 9'uncu burçta çalışma yapıyoruz"
Eş zamanlı olarak Adıyaman'daki çalışmaları da yürütmeye devam ettiklerini dile getiren Prof. Dr. Yıldız, "Şu anda Diyarbakır surlarında 9'uncu burçta çalışma yapıyoruz. Buradan düşen taşları tek tek kontrol ediyoruz. Molozdan arındırıyoruz. Bunlar içerisinde bir kitabe, süslemeli bir mimari parça var mı, yok mu; varsa bunları belgelendirip ilgili müze müdürlüğüne kaldırıyoruz. Birçok ildeki tarihi eserler etkilendiğinden dolayı bu tür çalışma yeni uygulanan bir çalışmadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı böyle bir çalışma başlatmakla çok başarılı bir iş yapmış oldu. Bitişiğindeki yeni yapılarla beraber yıkılan tarihi eserlerde bu defa molozların karışma sorunu ortaya çıkabiliyor. Bizim burada böyle bir sorunumuz yok. Ancak eski ve yeni yapıların enkazlarının karıştığı yerlerde hızlı bir şekilde müdahale edilip oradaki mimari parçaların koruma altına alınması gerekiyor bu çalışma çok verimli ve güzel bir çalışmadır" diye konuştu.
"Ortalama 2 ayda biteceğini düşünüyoruz"
Diyarbakır'da genelde surlarda taş düşmeleri olduğunu aktaran Prof. Dr. Yıldız, "Surlar dışında zarar gören yapılardan biri Safa Parlı minaresidir. Minare ayaktadır ama çatlaklar oluştuğundan dolayı ağır hasarlıdır. Yine Melik Ahmet Paşa Camiinde çatlamalar var. Onun dışından tescilli 3-4 evde yine taş düşmeler, duvarların bir kısmında hafif bir göçme var. Diyarbakır'da çok fazla bir tahribat yok. Ortalama 2 ayda biteceğini düşünüyoruz. İşin içinde köyler ve ilçelerde olunca biraz zaman alacak" şeklinde konuştu.
"Hemen hemen her alandan uzman hocalarımız var"
Çalışmalara katılan ekip sayısının değiştiğini kaydan Yıldız, "Listelerimizde hemen hemen her alandan uzman hocalarımız var. Bugünkü çalışmada bu hocalara çok ihtiyaç duyulmadığı için onlar yanımızda değil, bir kısmı Dicle Üniversitesi'nden, bir kısmı Mardin Artuklu Üniversitesi'nden, Yıldız Teknik Üniversitesi'nden, Marmara Üniversitesi'nden, Mersin Üniversitesi'nden inşaat mühendisleri, mimarlar, restorasyon uzmanları, sanat tarihçi, arkeolog hocalarımız var. Özelikle yazı epigrafik konusunda uzman olan hocalarımız var. Şu anda yaklaşık 10 kişiyle çalışma devam ediyoruz. Ama yer yer bu sayı artıyor" ifadelerinde bulundu.