Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da yeni sivil, özgür bir anayasayı birlikte yapma çağrısı yaparak, "Milletimizin geleceğinde ne sokaklarında beyaz Torosların gezdiği ne de dağlarında eli kanlı canilerin cirit attığı bir Türkiye fotoğrafına asla ve asla yer yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bin 432 konut temel atma töreni, 17 dükkanın anahtar teslimi ve 43 bin 500 metrekare alanına inşa edilip, 6 yılda tamamlanan 25 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği, 700 kişilik konferans salonunu, bin 500 metrekarelik fuaye ve sergi salonu ile 500 araçlık otoparkı içinde barındıran Selahattin Eyyübi Cami ve Külliyesinin yer aldığı Selahaddin Eyyubi Cami ve Külliyesinin açılışına katılmak üzere Diyarbakır'a geldi. Diyarbakır Yenişehir ilçesi Kışla Caddesinde hakla seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün bir kez daha dünyalar güzeli Dicle'nin incisi Diyarbakır'da olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bu şehrin her taşında tarihin medeniyetin nabzı atıyor. Bereketli hilalin sembolü bu şehir. Birlik ve beraberlik ahdini yüreğine yazan bu şehri her şeyiyle seviyoruz. Diyarbakır 40 yıldır ekmeğine göz koyanlara karşı kardeşliğini muhafaza etmenin mücadelesini veriyor. Geçmişte bu şehirde yapılan zulümler çok oldu. Eski cezaevi bunun şahitlerindendir. Ama bunun hesaplaşmasını yapanların yaptıkları daha vicdansızlıktır. Kürt kardeşlerimizi sokağa dökerek 51 yavrumuzu öldürmediler mi? Şimdi bu Selo nerede? Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit etmedi mi? Bu yavrumuzun üzerinden araba ile geçerek bunlar şehit etmedi mi? Bunların derdi Kürt değil, bunlar katil, bunlar terörist. Bu teröristlere 14 Mayısta gerekli dersi vermeye var mıyız? Öyleyse durmak yok, evlatlarının hasretleriyle yanan Diyarbakır annelerine bile tahammül etmediler. Bunların derdi Diyarbakır olmadı. Bunların söyledikleri o süslü cümlelerin gerisindeki gerçek kimlikleri parasını verdiklerinin birer kiralık katiller ordusudur. Kendi insanına, kendi toprağına silah doğrultana başka ne denir. Eğer öyle olmasaydı yürüttüğümüz çözüm sürecini bozmazlardı. Derdi Kürt olanın yapacağı iş silahı bırakıp bu ülkenin ortak paydası olarak geleceğimizi birlikte inşa etmektir. Bunların siyası parti kisvesi altında bu millete düşmanlık yanlar bunlardır. Bunların Diyarbakır'a hizmet gibi bir çabası olamaz" diye konuştu.
"Kandil Bay Bay Kemal'i destekliyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kardeşlerim Kandil'den Bay Bay Kemal'i destekleyeceklerini söylüyorlar. Oradan talimat veriyorlar. Kürt kardeşlerimi de böyle kandırıyorlar. Bunlara gereken dersi vermeye var mıyız? Bunlar benim Diyarbakır annelerinin yavrularını dağa kaçırmadılar mı o gençleri Kandile kaçırmadılar mı? Bunlara 14 Mayıs'ta tarihi bir ders vermeye var mıyız? Kafası da kalbi de gözü de bu ülkenin dışına dönük olanın kimseye hayrı gelmez. Diyarbakır ve Kürtlere en büyük işkenceleri yapmış CHP'ye yandaş oldular. Bizim tek derdimiz bu ülkedir. Evlatlarımızın geleceğidir" şeklinde konuştu.
"Bu coğrafyada ilelebet kardeşçe yaşamayı sürdüreceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim topraklarımızda başaramadıkları oyunu Suriye'de tekrarlamaya çalışanlar bugün var yarın olmayacaklar. Ama biz bu coğrafyada ilelebet kardeşçe yaşamayı sürdüreceğiz. Buradan altını çizerek söylemek isterim ki milletimizin geleceğinde ne sokaklarında beyaz torosların gezdiği ne de dağlarında eli kanlı canilerin cirit attığı bir Türkiye fotoğrafına asla ve asla yer yoktur. Temel hakların yok sayıldığı bir Türkiye'ye rıza göstermediğimiz gibi bölücülerin milletin canına kastetmesine müsaade etmeyeceğiz. Özgür ve güvenli bir Türkiye istiyoruz, bunun için çalışıyoruz. Türkiye'de hiç kimse kökeninden, inancından, dilinden, kılık kıyafetinden dolayı horlanamaz. Faili meçhule yer yoktur. Vatandaşlarının güvenliğini hak ve özgürlükleri aynı anda sağlayan bir Türkiye var. Darbecilerin silahlarına, terör örgütlerinin alçakça saldırılarına boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Yeni bir dönemin, yeni bir mücadelenin eşiğindeyiz. Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakıyoruz. Geçtiğimiz 21 yılda ülkemize kazandırdıklarımız sayesinde bu dönemin eksikliklerini önemli ölçüde telafi ettik. Türkiye yüzyılını başlatıyoruz. Türkiye yüzyılını Diyarbakır ile inşa edeceğiz. Ülkemizin huzur ve refahına göz dikenleri beraber bertaraf edeceğiz" dedi.
Yeni anayasa çağrısı
Konuşmasında tek millet, tek devlet, tek bayrak ve tek vatan vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa çağrısı yaptı. Yeni ve sivil bir anayasa için 14 Mayıs seçimlerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "14 Mayıs'ta yeter söz de karar da milletin diyerek yeni şahlanışa beraber imza atalım. Tüm insanların hayallerini kucaklayan yeni, sivil, özgür bir anayasayı birlikte yapalım. Bu çağrım 85 milyon insanın tamamınadır. Bu çağrım tüm Türkiye'yedir" ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli Erdoğan'a destek istedi
Diyarbakır'daki törende konuşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu ülkenin geleceği için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek istedi. Bahçeli, "Hepinizin acıyla hatırladığı gibi 6 şubat dünyada ender rastlanabilecek büyük bir felaketi 11 ilimizde milletçe yaşadık. Bu felaketimiz 50 bini aşkın insanımızın hakkın rahmetine kavuşmasına 100 bini aşkın insanımızın yaralanmasına sebep olmuştur. Böyle bir felaket zaman zaman ülkemizin değişik bölgelerinde görülmüştür fakat bu kadar ağır bu kadar acıyla dolu büyük bir felaketi Türkiye ilk defa yaşamaktadır. Bu felaketin ortadan kaldırılması önce enkazların ortadan kaldırılması sonra barınma ihtiyacının cevap bulması ve beslenme ihtiyaçlarının yerine getirilmesi gibi önemli bir konunun üzerinde kararlılıkla durmayı gerektirirdi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin değerli lideri Recep Tayyip Erdoğan bu felaketi ortadan kaldırmaya kararlı bir şekilde yürüdü ve netice itibariyle deprem felaketinde 67 gün içinde birçok kesimde hayatımız normalleşmeye başladı. Bugün büyük bir huzura doğru yürüyüş başladı. Bu büyük felaketi aşacak güçlü bir devlet kararlı bir yönetim bunun altından kalkabilmek için bunun durdurulmaması yavaşlatılmaması gerekir. Onun için iki konuda dikkatinizi çekmenizi istiyorum, 21 Temmuz 1946 yılında çok partili döneme geçtik o günden bugüne kadar 51 cumhuriyet hükümeti ülkeyi yönetti. Bunlardan 17 koalisyon 3 tanesi darbe hükümeti bazen de yıkıma uğramış hükümetler oldu. Ama böyle bir dönemde ülkenin huzurunu bulan ve devam ettiren olmadı. Şimdi bu kutlu yürüyüşü sabote etmek isteyenlere fırsat vermeyiniz. Onun için 14 Mayıs tarihi çok önemli bir devirdir. 14 Mayısta cumhurbaşkanı seçeceğiz onun da adı da belli yolu da bellidir. İkincisi ise milletimizin fertlerinin TBMM temsil etmesidir. Bir yanda cumhurbaşkanını seçerken diğer yandan da milletvekillerini seçeceğiz. Düne kadar kime oy verirseniz verin, bu seçimde yönünüzü huzurlu bir Türkiye'den tercihinizi yapın. Bundan dolayı birinci görevimiz sandığa gitmek, ikinci görevimiz hizmeti yapanları sabote edenlere fırsat vermemek, üçüncü görevimiz Recep Tayyip Erdoğan'ı seçmektir" dedi.