Başkan Haşim Asnuk, "Malumunuz üzere Kahramanmaraş merkezli depremin en çok zarar verdiği şehirlerden biri Adıyaman'ımız.
Bu şehrin bugüne kadar bizim üzerimizde birçok emeği var, aşımızı suyumuzu sevgimizi mücadelemizi burada büyüttük.
Bu vesile ile önemli bulduğum iki hususu belirtmek istiyorum.
Birincisi;
İnsanlarımız yaşadıkları acıları unutmak, deprem felaketinin olumsuz etkilerini silmek için şehri terk ediyor. İş insanlarımız, teknik elemanlar hepsi bir bir gidiyor.
Geride ekseriyetle başka yere gidecek ekonomik gücü olmayanlar, sosyal yardımlarla ayakta kalanlar, emekliler, yaşlılar ve çocuklar...
Bu şehrin yeniden imarına katkı sağlayacak olan iş insanlarımız ve diğeri teknik elemanların biran önce geri gelmesini sağlamalıyız. Gönlü kırıklar da bunların gayretleriyle dönecektir.
Yetkiyi ellerinde bulunduranların bu şehri tekrar ayağa kaldırmak için ne yapıp edip bu kesimleri şehirde tutmaları gerekmektedir.
Cansuyu derneğimizin öncülük ettiği yardım koordinasyon merkezimizde zaman zaman belli alanlarda kalifiye insanlara ihtiyacımız oluyor. Daha önce doğalgaz ve sıhhi tesisat sektöründe çalıştığım için birçoğunu tanıyorum. Onları aradığımda çoğunun il dışında olduğunu görüyorum ve buna üzülüyorum
Bu kalifiye elemanlar şehir dışına çıktıklarında mesleklerinden dolayı orada bir yaşam kurmakta zorlanmayacaktır, dolayısıyla geri gelmeleri de zorlaşacaktır.
Malumunuz Adıyaman merkez bu süreçte devasa bir inşaat alanına dönüşecektir. İnşaat sektöründe birçok kalem vardır bunlar birçok farklı kalemi de tetikleyeceği için ciddi anlamda bir iş istihdam alanı açılacaktır. Bunun için Adıyaman'da ticaret erbabı elinden iş gelen boyacısından kalıpçısına, kalıpçısından demircisine, sıhhi tesisatçısına mühendisine, müteahhidine ihtiyaç duyacaktır. Onlar da giyinme, barınma, beslenme gibi birçok sektörü tetikleyecektir.
Onun için yetkililerin odalar ve dernekler üzerinden bu insanlara ulaşmaları teşvik ve desteklemelerle, iş güvenceleri ile onları buraya getirmeleri ve burada tutmaları gerekmektedir. Gerekirse barınma konusunda öncelikli gruba eklenmelidir.
İkinci önemli gördüğüm husus da;
Yardım faaliyetlerinde STK'larımızın yerel kaynakların kullanımını öncelemesi. Adıyaman’a yardım yapacakların dışardan eşya göndermeleri yerine yerel kaynakları kullanması lokomotif görevi görecektir.
Bu, burada zor günler geçiren esnaf ve iş insanlarımızın toparlanmasını da sağlayacaktır. Geçen gün hayırseverlerimizden biri bizi aradı bir tır su göndermek istediklerini söylediler, biz hayırsever iş insanımızı burada bu alanda çalışan yetkili firmalarla irtibatlandırdık ve su ihtiyacımızı o şekilde karşıladık. Yine aynı şekilde şeker alımı noktasında da benzer bir çalışma yaptık hayırsever iş adamlarımızla burada şeker üretiminde bulunan kişiler buluşturduk oturdular anlaştılar yardımlarını gönderdiler. Tekstilde de buna benzer şeyler yapılabilir. Biz son 10 gündür böyle bir çalışma yapıyoruz. Diğer yardım kuruluşlarımız da benzeri bir çalışma yaparlarsa şehrimizin imarı ve yeniden ayağa kalkması eminim daha hızlı olur.
Şehri imar eden diğer unsurların zanaat, ticaret ve eğitim olduğu hususu unutulmamalıdır. Şehrin ticari hacmi belli, bu hacim zaten kısıtlıydı. Tüccara uygun ödeme takvimi ile faizsiz kredi sağlanmalıdır. Yapılacak konutlar ve ödeme şekli çok daha cazip hale getirilmelidir, insanların geri dönmesi için bu durum tatmin edici olmalıdır.
Şehrin kültürel ve sosyal dokusuna katkı veren insanların şehre katkılarının devamı için olanaklar sağlanmalıdır.
Şehir imar edilirken mutlaka Sakinlerinden görüş alınmalı, oldubittiye getirerek şehir kesinlikle tarım alanlarına kurulmamalıdır.
Biz bu şehre köklerimizden bağlıyız gök ekini gibi biçilsek de tekrar burada yeşereceğiz inşallah." ifadelerine yer verdi.