Adıyaman'da ki sivil toplum kuruluşları İdlib'te 33 askerimizin şehit edilmesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti devletinin Suriye'de rejim güçlerine başlattığı operasyona tam destek verdi.
Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu tarafından yapılan basın açıklaması 30'a yakın sivil toplum kuruluşunun imzasıyla yapıldı. Ticaret Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu başkanlığındaki yapılan basın toplantısına Ticaret Borsası Başkanı, Ziraat Odası Başkanı Salih Şahan, Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanı Ziya Duranay başta olmak üzere bir çok sivil toplum kuruluşu temsilcisi açıklamada hazır bulundu.
Masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan rejim unsurlarına karşı sessiz kalınmasını kimsenin beklememesi gerektiğini kaydeden Ticaret Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu şunları kaydetti:
"Bizler, her kritik dönemde milletimizin ve devletimizin yanında durduk. Üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını vererek hareket ettik. Bugün de, İdlib'de gerçekleşen hain saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi gösteriyoruz. Öncelikle vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlendikleri görevde şehit olan tüm kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim şehitlerimizin mekanını cennet eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip eylesin. Milletimizin başı sağ olsun. Askerlerimiz İdlib'de, hem ülke sınırlarımızı ve hem de mazlumları korumaktaydı.
Zira Suriye'de yaşanan zulümlere, yüzbinlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden, toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı. Türkiye'nin barış ve huzur odaklı çabalarıysa, ne yazık ki, pek çok ülkede karşılık görmedi. Buradan tekrar sesleniyoruz.
Karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlaki, insani ve dini değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden, zihniyete sahip bir rejim bulunuyor.
Suriye'yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte rejim güçleri son olarak da, yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü. Bu saldırı, asla kabul edilemez.
Dolayısıyla, masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez.
Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur.
Türk Devleti ve Ordusu, bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermiştir. Elbette bu acımasız saldırının sahipleri bunun bedelini ödeyecektir. Bahar Kalkanı harekatıyla ödemeye de başlamıştır. Şunu da herkes bilsin ki, biz, her türlü zorluğu aşmasını bilen bir milletiz. Mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi ve fikri ayrılıkları bir tarafa bırakırız. İşte şimdi de birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz. Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyoruz.
Bugün her zamankinden daha güçlü bir şekilde biriz, bütünüz ve birlikteyiz. Türkiye'nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak, bayrağımızın altında kenetlendik.
Katil rejime karşı kararlı şekilde mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız.
Barış ve huzurun tesisi için alınacak her kararın ve atılacak her adımın arkasındayız.
Cenabı Hak ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın."