Konya'daki Saldırı Olayı

Konya’da yaşanan cinayet üzerine siyasi partiler, bazı STK’lar, sosyal medyada insanları yönlendirmeye çalışanlar ve bireysel olarak bu konuda hassas olup çevresini aydınlatmaya çalışanlar vs. her kes haberi vermeye çalıştı, haber üzerine demeç verip yorumlamaya çalıştı. Olayın aslı neydi, ona bakmadılar. Kimisi olayı inadına farklı yönlere çekmeye devam etti, kimisi gerçeği yansıtmayan mesajlarını sildi. Sonunda şunu anladık, kim olayı nasıl görmeye çalışıyorsa öyle yazıyor, öyle yorumluyor. Maalesef kimse verdiği bilginin yanlış ve hatalı olduğunu itiraf edemiyor. Oysa yanlışını itiraf etmek erdemli bir davranıştır. Biz burada haberin veriliş biçimi, doğruluğu ve bu haber üzerinden oluşturulmaya çalışılan algı üzerinden durmaya çalışacağız.

Haber, “Konya’da katliam” başlığıyla verildi. Verilen haberde bundan 20 küsur yıl önce doğudan Konya’ya göç etmiş olan bir aile Kürt oldukları için sürekli tehdit aldıklarını, bundan üç ay önce 30-40 kişilik milliyetçi bir grup tarafından baskıya uğradıklarını, en son 30 Temmuz günü 40-50 kişilik ırkçı bir grubun Kürt aileye saldırıda bulunduklarını yazdılar. Saldırganların o an evde bulunan 7 kişiyi öldürüp ardından da evi ateşe verip yaktıkları söylenilen bu ailenin o bölgede yaşayan tek Kürt ailesi olduklarını da ekliyorlardı.

Haberi kışkırtıcı bir dille verenler de oldu: “Konya’daki ırkçı saldırı, yürek yakıyor! Çok yönlü zulüm sonrası, kendi memleketlerinden batıya taşınan insanlara saldırılar, kan donduruyor!” Bir başkası olayı, “Sürekli tehdit alan 7 kişilik aile, evlerinin içine kadar girilip tek tek öldürülüyor, sonra da ölen insanlar evleriyle birlikte ateşe veriliyor.” şeklinde veriyor.

Üç ay önce yaşanan kavgayı da bir şekilde çarpıtarak verenler bu olayı daha yüksek sesle duyurmaya çalıştılar. Çağrılarına cevap gecikmedi. HDP, Ankara’da acil koduyla bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında iktidarın uyguladığı ırkçı politikalar sonucunda bu saldırıların gerçekleştiğini, Konya-Meram bölgesinde saldırıya uğrayan bu ailenin de Türk ırkçıları tarafından katledildiklerini ilan ederek bir nevi 6-7 Ekim olayları gibi halkı galeyana getirmeye çalıştı.

Sosyal medyada da bu olay çok trajik bir şekilde 40-50 kişilik ırkçı bir grubun Kürt aileye saldırıda bulunduklarını ve saldırı sonrasında evi yaktıklarını yazdılar. Ne hikmetse yalan haber ışık hızından daha hızlı bir şekilde yayılıyor. Buna karşılık doğru haberin izi gözükmüyor. HDP sözcüsünün ertesi gün cenazede söylediği sözler de önceki günün açıklamalarını aratmayacak şekilde kışkırtıcıydı. Yine Diyarbakır il binası önünde yapılan basın açıklamasında toplanan kalabalıkların attıkları sloganlar yeni taşkınlıklara yol açabilecek boyuttaydı.

Bu haberle ilgili sadece bir tane siyasi partinin tahriklerini verdik. Sanırım bu yeterlidir. STK’lardan de benzeri kışkırtmalar oldu. Sosyal medyada ilk gelen haberler gerçekten korkunçtu. Neredeyse Konya’da etnik temizliğe başlanmış gibi paylaşımlar da yapılıyordu. Google (amca) dan konuyla ilgili bilgiler getirilmeye çalışılıyordu. Tabi ki bu getirilen haberler hep tek taraflı ve çarpıtılmış haberlerdi.

Bu olayı tahlil ederken kesinlikle 7 kişilik ailenin hunharca öldürülmesini basit, sıradan bir olay gibi göstermeye çalışmıyoruz. Bütün benliğimizle bu olayı yapanları kınıyor ve lanetliyoruz.

Olayla ilgili katilin ve öldürülen insanların yakınları konuşmaya başlayınca olay daha da netleşmeye başladı. Olayın bir Türk-Kürt çatışması olmadığı, çiftçilikle uğraşan iki ailenin bundan 11 yıl önce aralarında geçen bir tartışmanın devamı olduğu ortaya çıkmaya başladı. Bundan üç ay önce bu iki ailenin kavga ettikleri, her iki taraftan da yaralanan ve kavga sonucu yakalanan ve hapis yatan olduğunu, her iki taraftan da halen hapiste olanların olduğu ortaya çıktı. “40-50 kişilik grup saldırısı” şeklinde yapılan paylaşımların aslının olmadığı, cinayeti tek kişinin işlediği video kayıtlarından da ortaya çıktı. Evin yakılması olayı da aynı şekilde bir muamma. Evin yandığına dair tek bir görüntü dahi yok. Ölen ve öldüren, her iki tarafın da anlattığına göre katil psikolojik sorunları olan bir insandır. Psikolojik sorunları olan birinin cinayet işlemeye elbette hakkı yoktur fakat bu olayın organize bir iş olduğunu da kanıtlamaz.

Bu olayın psikolojik ve sosyolojik boyutu son derece önemlidir. Herhangi bir siyasi partinin bunu kendi siyasi emelleri için kullanması son derece yanlıştır. Türkiye’yi yönetmeye aday olan partilerin bu tür konularda birlik beraberliği yeğlemeleri gerekir. Ölen insanların kefenleri üzerinde siyaset yapılmaz. Siyasi partilerin görevi kaosu yaratmak değil, dindirmektir. Bu olayı kullanarak ülke insanını zehirlemeye çalışanlar, kendileri de aynı zehirle yok olabilirler. Tarihin çöplüğüne atılması gereken ırkçılık fikri kimden gelirse gelsin şeytan işi, iğrenç bir şeydir. Türk halkına, Kürt halkına hizmet yapmak isteyen, bu halkların bin yıllık kardeşliğine gölge etmesin. Bundan iki yüz yıl önce dünyayı bir kaosa çeviren ırkçılık fikrine ancak geri kalmış toplumlar inanır, itibar eder.

Kimi siyasi partilerin bu olayı alelacele kullanmaya kalkışması ya topluma söyleyecek bir şeyleri kalmamış, ya da bilinçli bir şekilde toplumu zehirlemeye çalışmak istiyorlar.

Toplumun sinirlerini sürekli test etmeye çalışanlar unutmasınlar ki gün gelecek kendilerine kimse inanmayacak. Sürekli yangın var deyip de insanları sokağa dökenlerin yalan haberleri ve yanlış yönlendirmeleri yüzünden gün gelecek evleri dahi yansa kimse kendilerine inanmayacak. Tekrar söylüyorum bir katliam yapılmıştır. Allah'ın laneti bu cinayeti işleyenlerin üzerine olsun. Fakat siyasi partilerin olayı alelacele “Türk-Kürt çatışması ya da iktidarın kışkırtıcı ve ayrımcı politikalarının yol açtığı bir olay” şeklinde yansıtmaları da yanlıştı.

Bu olay her ne sebeple yapılmış olursa olsun ülke insanın vicdanında derin bir iz, bir yara bırakmıştır. Kardeşliğe leke sürülmüştür. Bu tür canilerin toplumdan uzaklaştırılması gerekir. Adalet duygusunun yeniden onarılması ve inşası için gereken önlemlerin alınması lazımdır. Bu olayda da görüldüğü gibi rastgele verilen yalancı haberlere itibar etmemeli, doğru bilgiye ulaşmaya çalışmalıdır.

Selam ve dua ile.

abdullah-yekta.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar