İman, Filistin Kanıyla Tartılacaktır

abdullah-yekta-2.jpg

Kudüs ilk kıblemizdir. Hiçbir Müslüman “bana ne Filistin’den” diyemez. Filistin giderse Mekke, Medine, Bağdat ve İstanbul da gider. 

“Filistin İslam’ın ribatıdır.” şeklinde Müslüman alim ve komutanların söylediği bir söz vardır; çünkü ribat kaybedilirse Müslümanların yaşadığı yerlerin güvenliği İslam düşmanlarının eline geçer. Bugün Müslümanlar Mekke’ye mi, Medine’ye mi, Kudüs’e mi, Bağdat’ta mı, nereye hakimler? Sadece Müslüman coğrafyanın değil, bütün başkentler işgal altındadır. Haçlıların Kudüs, Filistin ve Şam gibi yerleri işgal ettikleri zaman Müslümanlar içten parçalanmışlardı, bugünde aynı bölünmüşlük, aynı yozlaşma hakimdir.

Gazze, bugün işgal edilmiyor, işgal, bundan yüz yıl önce başlamış ve halen devam etmektedir. Siyonist İsrail Gazze’yi işgal etmiyor, Gazze, sözde Müslümanların İsrail’e verdikleri destekle; petrol, dolarlarla, her yerde İsrail’e yardım eden kuruluşların ürünlerini satın alıp tüketmekle, İsrail’e lojistik destek sağlayan radarlar ve istihbarat sağlayan unsurlarla işgal ediliyor.

Filistin’e atılan her bombada, Arap sermayesi vardır; Suudi Arabistan, Umman, Bahreyn, Katar, Kuveyt ve BAE, ABD ve İngiltere’deki Yahudi finans kuruluşlarındaki sermayelerini çekseler bir günde Siyonizm ve şeytan ABD’nin finans sektörü tamamen çöker. İsrail, kullandığı doğalgaz ve petrol ürünleri için Araplar ülkelerine bir kuruş dahi ödemiyor. Bugün ABD’nin ve İngiltere’nin İsrail’e gönderdiği yardımlar yine Müslüman ülkelerin parasıyla oluyor. İsrail’in kullandığı petrol ve doğalgazın yüzde otuzu Azerbaycan’dan, kalan kısmı körfez ülkelerinden karşılanıyor. Suudi Arabistan her yıl sözde silah alımı ve askeri danışmanlık için ABD ye 100 milyar dolar rüşvet veriyor. Bugün Suudi Arabistan, ABD ve İngiliz Yahudi finans sektörlerinde bulundurduğu toplam 2 Trilyon dolar ile işgalci İsrail devletini ayakta tutuyor. Sözde Müslüman ülkeler mazlum Filistin halkına destek olup yardım etmeleri gerekirken peş peşe arabuluculuk ve normalleşme mesajlarını yayınlamaktadırlar.

Peygamberimiz (sav) “Bir kötülüğü gördüğünüzde onu elinizle düzeltin, buna gücünüz yetmiyorsa dilinizle düzeltiniz, eğer ona da gücünüz yetmiyorsa o kötülüğe buğuz ediniz ki bu da imanın en zayıf noktasıdır. Cemil Meriç’in dediği gibi “Zulüm karşısında tarafsız kalmak namussuzluktur.” Bugün İslam alemi imanını ve namusunu kurtarmakla mükelleftir. Bugün bizim ülkemizde, bırakın Gazze’ye karşı İsrail saffında savaşmaya gidenleri, bırakın alışverişlerimizle Yahudileri ayakta tutma işini, bugün İsrail’e her an lojistik destek sağlayan İncirlik ve Kürecik hava üsleri bulunmaktadır. Uzmanların belirttiğine göre İsrail’in demir kubbe teçhizatı, Hamas’ın İsrail’e attığı roket ve füzeleri Kürecik üzerinden sinyalini alıyor ve imha ediyor. Bir an önce İsrail’e destek sağlayacak mekanizmaların durdurulması gerekmektedir.

ABD yıllarca, PKK militanlarını helikopter ve uçaklarıyla Kandil’e taşıdı. İsrail Kürecik radarları üzerinden PKK’ya bilgi aktarmaya çalıştı. Diğer İslam ülkeleri açıktan veya gizliden İsrail’e destek olmaktadırlar; Mısır, Tunus, BAE, Suudi Arabistan gibi ülkelerin Arap baharını sabote etme eylemleri ABD ve İsrail’in emirleriyle olmuştur. Bugün bize düşen kendi ülkemizi, kirlenen kendi evimizi temizlemektir. Görevimiz, evimizi, İsrail, ABD ve her türlü namahremden temizlemektir.

Filistin ve Gazze turnusol kartımızdır. İman, Filistin kanıyla tartılacaktır. Ne kadar imanlı olduğumuz, taşıyacağımız Filistin kanına, taşıyacağımız bu ruh ve bu bilince bağlıdır. Peygamber (sav) döneminde, hicretten önce Mekke’den Medine’ye hicret farzdı. Bugün de İsrail düşmanına karşı Filistin’in yanında yer almak, ona destek olmak bütün Müslümanların boynunun burcudur ve farzdır. Bu görevimizi sadece mitinglerle, basın açıklamalarıyla ve sloganlarla ifa edemeyiz. Selam ve dua ile.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar