Batmaya Doğru Hızla İlerliyoruz

Bugün televizyon ekranlarında “biz her şeyin farkındayız” diyen siyasetçiler, basın açıklaması ötesine geçemeyen haftalık gurup toplantılarında siyasi liderlerin birbirlerine laf yetiştirme polemiklerini bir sonraki haftaya kadar her akşam gece yarılarına kadar tartışan sözüm ona akademisyen, kanaat önderi ya da gazeteci kimliği altında siyasi liderlerin sözcüleri, sosyal medya hesaplarında lüks hayatlarını fütursuzca paylaşan sanatçılar.

Evet, sizler, semt pazarlarında akşamı bekleyen ve pazarcıların toparlanmaya başladıkları dakikalarda tezgâhlara yanaşan vatandaşın halini anlayamazsınız. Sizler bu halkın sözcüsü değilsiniz! Sizler zorlu şartlarda hayata tutunmaya çalışan bu halkın sırtından geçinenlersiniz.

“Ben Tasarruf Yapıyorum; her gün kasapta et almak yerine bir koç kestirip dolaba atıyorum” diyen siyasetçinin, saatlerce halk ekmek kuyruklarında bekleyen ve sadece bir öğün yetecek kadar ekmek alabilen vatandaşı anlamasını beklemiyoruz. Hiç olmazsa saygı duysunlar. 84 milyon ülke nüfusu içinde 100 bin oy dahi alamayacak olan kişilerin her gün ekranlarda kendilerinin yazmadığı, ellerine tutuşturulan metinleri bile doğru dürüst okuyamayan siyasetçilerden bıktık, bunları alkışlayanlardan bıktık, bunların propaganda ettiği sahte gündemlerden, sahte düşmanlardan, sahte beyanlardan, sahte demeçlerinden, bıktık. Bi gidin artık ya! Yeter artık…

Bir önceki dönemde, ondan önceki dönemde hatta ondan da önceki dönemde kendileri yokmuş gibi, meydanlarda kendilerinin sorumlusu olduğu sorunlardan bahsedip “işte bize oy verirseniz, bu sorunları çözeceğiz” diyen siyasetçilere, bahsedilen tüm sorunların yegâne sorumlularının kendileri olduğunu hatırlamak gerekiyor artık. Evet, farkındayız; ülkede yaşanan tüm sorunların sebebi sizlersiniz ve gene farkındayız bu sorunları asla çözmeyecek olan da sizlersiniz. Çünkü nerede bir haksızlık varsa altından sizler çıkıyorsunuz.

Sizleri tanıyoruz; sizler bir şahıs, aile, parti, liderden öte sizler bir zihniyetsiniz. Bu zihniyet ki; her ne olursa olsun kendi menfaatinden vazgeçmeyen, kişisel hırslarına yenik düşmüş, kendilerinden olduğu takdirde her türlü yanlışı yapana göz yuman, seven, kabul eden, kişi menfaatini ülke menfaatine bile değişen zihniyetlilersiniz.

Bugün ülkede yaşanan ve A’dan Z’ye tüm ürünlerde yaşanan zamlar, dünyada yaşanan hiçbir gelişmeyle açıklanamaz. Çünkü her ne kadar küresel bir dünyadan yaşıyor olsak da her ülke ve ülke yönetimi dünyadaki olumlu ve güzel şeylere ne kadar talipse bir o kadar da olumsuz şeylerden kaçınmak için politikalar üretir, üretmek zorundadır. Durum bunun tam aksi ise siz kendinize bağımsız bir ülke diyemezsiniz. Mademki Türkiye bağımsız bir ülke, öyleyse yaşanan tüm bu olumsuz gelişmelerin müsebbibi de bellidir.

Düşük olan maaşlara, kendilerince “yüksek” miktarda zam yaptıklarını söyleyerek, halkın içinde olduğu ateşi söndüremezler. Halkın gündemi; kim kime ne söyledi, kim kime hangi davaları açtı gibi suni gündemler değildir.

Halkın gündemi; elektrik, su, doğalgaz, kira, okul masrafı, ay sonunu düşünme, yeni bir hayat kurma, yeni iş bulma vb.dir.

Bugün olması gereken, köylerden başlayarak; tarımda, sanayide ve ticarette yeni atılımlar yapmak gerekiyor. Yoksa ülke olarak batmaya doğru hızla ilerliyoruz

ayhan-simsek.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar