Kurban Bayramı'nı sağlıklı geçirmek için birtakım hususlara dikkat etmenin büyük önem taşıdığını dile getiren İç Hastalıkları Hekimi Dr. Ali Akın, bayramda tüketilmesi gereken et miktarı, eti pişirme ve saklama yöntemleri ile ilgili dikkat çekici bilgi verdi.
Kurban Bayramı dolayısıyla beslenme hakkında uyarılarda bulunan İç Hastalıkları Hekimi Dr. Ali Akın, fazla et tüketiminin sindirim sistemini oldukça zorladığını ifade ederek, et ile birlikte C vitamini ve diğer anti-oksidanlar bakımından zengin sebze, meyve veya bunların sularının tüketilmesi etin biyoyararlılığı ve özellikle C vitamini ile demirin emilimini artıracağını söyledi.
İç Hastalıkları Hekimi Dr. Ali Akın, Kurban Bayramında sağlıklı et tüketimi ile ilgili olarak şunları söyledi.
“Yaklaşan kurban bayramı nedeni ile sosyal hareketlilik gözle görülür oranda arttı. İçinde bulunduğumuz Koronavirüs salgını nedeni ile bayram öncesi ve bayramda toplum olarak dikkat etmemiz gerekenler var. Özellikle kurban pazarlarında maske takmanın sosyal mesafeyi korumanın tokalaşmadan kaçınmanın salgının yayılmaması için hayati öneme sahip olduğu aşikar.
Kurban bayramında ise ziyaretlerin en aza indirilmesi kurban kesilirken ve dağıtım yapılırken hijyen kurallarına uyulması kurban etine temas sonrasında bol su ve sabunla el yıkanması hem içinde bulunduğumuz pandemi açısından hem de bazı zoonotik (hayvansal) hastalıklardan korunmak açısından son derece önemli.
Bayram öncesi en çok akla takılan soru et yolu ile hastalığın bulaşıp bulaşmayacağı. Bu konuda Bilim Kurulu Üyeleri eğer çevrenizde virüsü taşıyan kişiler konuşma, öksürme, hapşırma sırasında saçtığı damlacıklar etin üzerine gelirse, burada birkaç saat canlı kalabileceğini bu süre içinde ete temas edip ağız burun ve gözlerinize dokunursanız bulaşma ihtimali olabileceğini aktarıyor. Ete virüs bulaşmış olsa dahi usulünce pişirip yenilirse virüs bulaşmayacağı çünkü yüksek ısıda virüsün inaktif olacağı biliniyor.
Bu sebeplerden dolayı maske takmak sosyal mesafeyi korumak hijyen ve el yıkamaya azami derecede önem göstermek gerekiyor.
Kurban bayramında diğer önemli husus ise et tüketimi ve etlerin muhafaza edilmesidir.
Kırmızı et, son derece besleyici ve çok iyi bir protein kaynağı olmasının yanı sıra kırmızı kan hücreleri için gerekli olan B12 vitamini, yeni hücrelerin yapılanmasında görevli çinko ve yüksek miktarda demir içerir. Et ile birlikte C vitamini ve diğer anti-oksidanlar bakımından zengin sebze, meyve veya bunların sularının tüketilmesi etin biyoyararlılığı ve özellikle C vitamini ile demirin emilimini artıracaktır.
Özellikle kırımızı ette hayvansal kaynaklı proteinlerin, doymuş yağ ve kolesterol içerikleri fazla olduğundan yağlı et, diyabet (şeker) hastalarında, obezite ( aşırı kilolu), kandaki kolesterol oranı yüksek olanlarda-hiperlipidemi, metabolik hastalığı olanlarda, böbrek hastaları ve karaciğer rahatsızlığı olanlarda, kalp-damar rahatsızlığı bulunanlarda sağlık problemlerine neden olabilir. Özellikle hipertansiyon hastaları yüksek tuz içeriği ile pişirilmiş etlerden kaçınmalıdır, kalp hastaları ve yüksel kolesterolü olup ilaç kullananlar yağsız ve ızgarada et tüketimini tercih etmelidir.
Gün içinde tüketilmesi önerilen toplam protein miktarı kişinin ağırlığına, fiziksel aktivitesine, sağlık durumuna göre değişmekle beraber yapılan çalışmalar günde 70-100 gram et tüketilmesi sağlıklı bulunmuştur. Haftada 500 gr et tüketimi sağlıklı olup bunun günlere dağıtılması daha uygundur.
Kurbanın uygun koşullarda ve hijyen şartlarının sağlanarak kesilmesi bulaşıcı hastalıklar ve içinde olduğumuz pandemi açsından doğru olacaktır. Hijyenik olmayan kesimler hayvanda bulunan parazitlerin yayılmasına ve bulaşıcı hastalıklara neden olabilir.
Yeni kesilen hayvan etleri “ölüm katılığı” denilen sindirimi ve pişimi kolay olmayan sert kıvamda bulunmaktadır. Bu etlerin tüketimi ile midede şişkinlik hazımsızlık gibi mide- bağırsak problemlerine yol açabilir. Yeni kesilen kırmızı et geç pişer ve tüketilirse sindirimi zor olur dolayısıyla buzdolabında 1 gün bekletilmiş etin tüketilmesi daha sağlıklıdır.
Kurban eti hazırlamadan önce ve sonra ellerin bol su ve sabunla yıkanması gerekir. Bu elimizden ete ve etten elimize olası bir patojenin geçmesine engel olur. Uygun koşullarda saklanmayan ve pişirilmeyen etler Listeria, Salmonella, E. Coli, C. Perfringens, B anthracis gibi bakterilerin neden olduğu zehirlenmelere neden olabilmektedir.
Etler, büyük parçalar halinde saklanmamalıdır. Kıymalık, kuşbaşılık, pirzola, biftek, bonfilelik gibi tek kullanımlık olacak şekilde poşetlenmeli; böylece çözdürülen etin tekrar dondurulması ile etin bozulmasının önüne geçilmelidir. Günlük pişirilecek miktarlara bölünen etler buzdolabı poşetine konularak buzdolabının buzluk kısmında -2 derecede birkaç hafta,-18 derece derin dondurucuda daha uzun süre saklanabilir.
Etin pişirilme yöntemi de sağlık açısından önem arz etmektedir. Pişirme işlemi sırasında dikkat edilmesi gereken nokta, eti kısık ateşte ve kendi suyunda pişirmektir. Bu sayede et kısa sürede pişer ve vitamin kaybı en az inmiş olur.
Hayvansal kaynaklı olan bu besinler kızartma veya kavurma şeklinde tüketildiğinde sağlığa zararlı olabilir. Kızartma yapmak yerine, etin kendi yağında ızgara, fırında veya tencere yemeği şeklinde pişirilmesi gerekir. Etler mangalda pişirilecekse en az 15cm uzakta ve yavaş yavaş pişirilmelidir. Kömürleştirilen ve mangala yakın olarak pişirilen etler kanserojendir ve yenilmemelidir. Etin iyi pişmesi için mangalda yavaş yavaş pişirilmelidir.
Bayramda tüketimi artan etin vücutta sindirilmesi sonucu açığa çıkan ürenin vücuttan uzaklaştırılması için bol miktarda sıvı tüketilmesine (en az 2-2.5 litre su) dikkat edilmelidir. Özellikle sıcak yaz günlerinde hissedilmeyen su kayıpları fazla olduğundan su tüketimi önemlidir.
Bayram sabahı gece yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için yağ oranı düşük olan hafif bir kahvaltı yapılmalıdır. Kavurma, sakatat ve benzeri et ürünleri hazımsızlık ve bağırsak sorunlarına neden olabileceğinden kahvaltıda tüketilmemelidir.
Bayramda et tüketimi yanında şerbetli hamur tatlıları yerine sütlü tatlıların tercih edilmesi, şeker ve tatlı yerine meyve ikram edilmesi mide hazmı ve sindirimi için daha sağlıklı olacaktır.
Bayram günlerinde kalori alımı arttığından fiziksel egzersize de dikkat edilmeli hafif ve orta tempolu yürüyüşler sindirimi kolaylaştırabilir ve daha sağlıklı bir bayram geçirmenizi sağlayabilir.
Yoksulların gözetildiği paylaşmanın şuuruna ulaşılan ve onların da sofralarında etin eksik olmadığı bir bayram dileği ile…
Sağlıcakla kalın…”