‘Kâhta’ya Yeni Bir Soluk: Kâhta Ajans’

Ömer Çelebi

Herkese merhaba.

Merhum Şerif Mardin’in ‘mahalle baskısı’ kavramını çoğunuz bilir.

Mardin’in, dünyaca ünlü bir toplumbilimci ve akademisyen oluşu bu deyimin realitesini daha da güçlendiriyor.

Mahalle baskısı aslında muhafazakâr toplumlar için kullanılan bir kavram.

Ancak zamanla bu girdabın içerisine toplumun değişik katmanları girmeye başladı.

Mahalle baskısıyla kimse işinde samimiyet göstermiyor.

Gösteremiyor.

Severek hiç yapmıyor.

Sonuç olarak toplumun yararına olan ve olabilecek hiçbir hedefe ulaşmıyoruz.

Kâhta’daki mahalle baskısından söz etmek istiyorum.

Asya toplumlarının aslında fıtratında bu var: Ben kazanmasam, sen de kazanma! Başkası hiç kazanmasın. Hâlbuki Batı’da ‘win win’ yaklaşımı var, yani ‘kazan kazan’

Sen kazan ben de kazanırım; ya da o kazansa biz de kazanacağız!

Ancak bizde kendimizden olmayanı bir tehlike unsuru olarak görme hastalığı var.

Kâhta’nın potansiyelini inkişaf ettirecek ve gelişimine katkı sunacak herkes istemese de tehlike sınıfına dâhil oluyor ve ‘mahalle baskısıyla’ sindirilmeye çalışılıyor.

Dört yıldır buradayım, izlenimim böyle…

En büyük izlenimim yerel ve dijital gazete üzerinde olan baskılar

Bu baskıyla ne vatandaşın haber alma özgürlüğü güçleniyor ne de gazetecilik mesleği olması gereken konuma çıkabiliyor.

Gazeteciler iş yapamıyor ya da yaptırılmıyor.

Kâhta’da gazetecilik ve gazeteciler üzerindeki mahalle baskısı kentin büyümesine engel oluyor.

Sorunlarımızın objektif olarak dillendirilmesi gerekiyor.

Kronikleşen ve git gide büyüyen çevre ve şehirleşme problemlerimiz var.

Turizmle ile ilgili ciddi ciddi sıkıntılar bizi bekliyor.

İşsizlik derdimiz var.

Tarım ve hayvancılıkla ilgili çözüm bekleyen konularımız var.

Baş belası bir trafik sorunumuz var.

Çevre kentlere göre geri kalmışlık sendromumuz var.

Var da, var…

Bu konuları sadece bürokrasinin ve siyasetçilerimizin sırtına yükleterek kalıcı çözüme kavuşamayız.

Hep bir birlikte, kolektif bir akılla ve yerel gazeteciliği lokomotif haline getirerek reçetemizi kendimiz yazacak ve devlet eczanesinden ilacımızı sipariş edeceğiz.

Biz bize çokça yetiyoruz.

Zira bu maddiyat ve maneviyat şehri kentte biz yaşıyoruz.

Varsa içimizdeki husumeti bir kenara bırakarak el ele verip çocuklarımıza yaşanabilir bir Kâhta bırakmak için gayret edelim.

Bütün bu potansiyeli harekete geçirecek yeni ve enerjisi yüksek bir soluğa ihtiyacımız var.

İşte Kâhta’da yeni bir solukla ‘Kâhta Ajans’ı hizmetinize sunuyoruz.

Hayırlı hizmetlere vesile olsun.

Kâhta Ajans, gazetecilik üzerindeki bütün mahalle baskılarına neşter vurarak yeni bir vizyonla Kâhta’nın ve tüm Kâhtalıların hizmeti için harıl harıl çalışacak.

Herkesi konuşturan ve herkese ses veren mümtaz bir müessese olacak.

Enerjisi yüksek, genç ve muteber gazetecilerle ekip ruhunu gözeterek çok güzel işler çıkaracak.

Ben, bu fakir de bundan böyle gazetenin ‘editör’ü olarak çalışacak ve mesleğimle beraber büyümek için gayret göstereceğiz.

Yönlenen değil, yönlendiren bir anlayışın temel taşını oluşturmak için hizmet edeceğiz.

Maddi çıkarımız yok, böyle bir derdimiz de yok

Yok, gerçekten yok.

Kâhta’da gazetecilik boşluğunu olabildiğince doldurmak istiyoruz.

Hakkıyla ve hakkını vererek…

Mazideki bütün mahalle baskısını yok ederek.

Kâhta’da yakın zamanda kurulan ‘Kâhta Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti’ne üye olarak bütün üyelerle iş ve güç birliği ile bu kentin lokomotifi olacağız.

Haydi bismillah, başlıyoruz.

Gayret bizden, tevfik Allah’tan olsun.