Metan gazının sıkışmasıyla alev alan ve bir haftadır söndürülemeyen yangın nedeniyle vatandaşlar oldukça tepkili. Özellikle Aşiyankent ve Yavuz Selim Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar yetkililere çağrıda bulunarak sorunun bir an önce giderilmesini istiyor. Türkiye’de tarih ve kültür turizminin merkezi, Komagene Krallığı’nın anıtlarının yer aldığı ve yılda binlerce insanın ziyaret ettiği Kâhta’da çöp sorunu acil çözüme kavuşmazsa turizmi de etkileyeceği aşikâr.
BAŞKAN YUSUF TURANLI VATANDAŞLARDAN ÖZÜR DİLEDİ
Kâhta Belediye Başkanlığı’nca yapılan söndürme ve soğutma çalışmaları yetersiz kalıyor. Bu kapsamda belediye başkanlığınca AFAD ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden yardım talep edilmiş ancak soruna henüz neşter vurulmuş değil. Yangına itfaiye olarak müdahale ettiklerini ancak itfaiyenin yetersiz kaldığını sosyal medya hesaplarından paylaşan Başkan Yusuf Turanlı yaşanan hadiselerden dolayı bütün Kâhtalı vatandaşlardan özür diledi.
ÇÖP MERKEZİNİ BAŞKA ALANA TAŞIYIN
Çöp bölgesine yakın yerleşim alanlarda yaşayan vatandaşlar; ‘Sadece çöp yangını değil gündelik hayatta ortaya çıkan koku da sağlımızı ve yaşam kalitemizi etkiliyor. Yangınla beraber daha da artan bir sorunla karşı karşıyayız. Böyle giderse kronik hastalıklara kapı açılacak’ şeklinde isyan ediyor. Şehrin yatay düzlemde giderek genişlediği ve yeni yerleşim alanlarının sürekli imara açılması ile Musa Peygamber Mezarlığı arkasında bulunan bu çöp biriktirme alanı artık şehrin bir parçası konumuna gelmiş. Öncelikli yapılacak iş bu alanın boşaltılarak yaşam merkezlerinden uzak bir yere taşınması son derece elzem bir durum.
ÜMRANİYE ÇÖP YANGININDA 39 VATANDAŞ YAŞAMINI YİTİRDİ
Çöplüklerde oluşan yangının en büyük sebebi metan gazıdır. Dünya genelinde verilere baktığımızda metan gazının çöplük alanlarda yer altına sızarak başka yerlerde patlamaya sebebiyet verdiği somut bir gerçek. Yapılan araştırmalarda ülkemizde, günlük atık miktarı kişi başına ortalama 1.12 kg’dır. Yerleşim bölgelerindeki her çöplükte, küçük veya büyük boyutta çöplük yangını olmaktadır. Bazı çöplük yangınları felaket boyutuna erişmektedir. İstanbul Ümraniye’de 1993 yılındaki çöplük patlaması birçok kişinin hayatını kaybetmesine, 2003 yılında Burgazada’da çöplüğündeki yangın onlarca hektar ormanın yok olmasına sebep olmuştur. Manisa çöplüğünde 2015 ve 2017 yıllarında oluşan yangınlar, Bodrum çöplüğünde 2016 yılında meydana gelen yangın, günlerce devam etmiştir. Washington‘da 1980’de bir çöp sahasından yeraltına sızan metan gazı yakınlardaki bir kasabada patlamalara yol açmış, Meksika’da bir çöplükte büyük bir patlama olmuş ve yüzden fazla binaya zarar vermiştir. İstanbul’da meydana gelen tüm yangınların yaklaşık yüzde on beşi çöp ve çöplük yangınlarından oluşmaktadır. Son beş yılın ortalamasına göre İstanbul’da yılda 4800 adet çöp yangını olmaktadır. Çöp yangını ile düzenli depolama yapılan çöplük yangınlarını ayırmak gerekir. Çöp yangınlarının sayısı fazladır ama hem söndürülmesi kolay hem de verdiği zarar azdır. Çöp yangınlarının büyük kısmı çelik konteynerler içinde veya döküntü çöplerde meydana gelmektedir. Çöplük yangınlarının sayısı az olmasına rağmen hem çevreye verdiği zarar fazladır hem de söndürülmesi çok uzun zaman alır.
ÇÖP KOKUSU VE YANGINI SAĞLIMIZI CİDDİ ETKİLİYOR
Uzmanların açıklamasına göre her çeşit atığın bulunduğu ve çeşitli kimyasal birleşiklerin oluştuğu çöplük alanlarında çıkan duman veya koku öncelikle akciğer hastalıklarına hatta sürekli maruz kalma durumunda ise ileri seviyede kanser hastalıklarına sebep olmaktadır. Uygun şekilde depolanmamış çöpler, yeraltı ve yüzeysel su kirliliğine haşerelerin üremesine çevreye kötü kokuların yayılmasına görüntü kirliliğine ve çeşitli hayvanlar vasıtasıyla taşıyıcı mikropların yayılmasına neden olmaktadır. Korona virüs salgının dünyayı etkisi altına aldığı bir dönemde bu mikroorganizmalar da sağlımızı tehdit etmektedir.
SIFIR ATIK PROJESİ YETERİ KADAR UYGULANMIYOR
Geçtiğimiz yıllarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından başlanan ‘Sıfır Atık Projesi’ her ne kadar ülke genelinde heyecan uyandırsa da Kâhta’da istenilen düzeyde ilerlediği söylenemez. Birçok kurum ve kuruluş bu bilince varmadan cezai işlemlerden bertaraf olmak için sıfır atık projesine dâhil oluyor. Ancak vatandaşlar bilinçlendirilmeden, yeteri kadar farkındalık oluşturulmadan projenin uygulanması oldukça güç. İşletmelerde belli yerlere bırakılan ve atıkları ‘cam, plastik veya kâğıt’ şeklinde sınıflandırılsa da genel atık şeklinde kullanılıyor. Öte yandan bu atıkların toplatılması da zaman zaman aksadığından gelen şikâyetler arasında yerini koruyor.
KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETMEK GEREKİYOR
Dünya genelinde kabul gören katı atık yönetiminin üç temel ilkesi var: Birincisi mümkün olduğu kadar az atık üretilmesi, ikincisi atıkların geri kazanılması ve üçüncüsü ise atıkların çevreye zarar vermeden yok edilmesidir. Bu nedenle Kâhta Belediyesi tarafından ciddi bir katı atık birimi oluşturması gerekmektedir. Bu birim yapacağı çalışmalarla kalıcı çözümler üretebilir ve sorunun daha da büyümesine engel olabilir. Ancak yapılacak öncelikli iş şehrin neredeyse merkezinde olan çöp atık merkezinin daha güvenli bir alana taşınmasıdır.
ENERJİ UZMANINDAN BİOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ TAVSİYESİ
Kâhta’da yenilenebilir enerji alanında akademik çalışmalar yürüten Dünya Enerji Konseyi Üyesi ve Enerji Uzmanı Ömer Çelebi yaptığı açıklamalarda; biokütle enerji santrallerinin artık modern belediyeciliğin bir parçası olduğu, yerel yönetimlerin hem atıkların geri kazanılması ve hem de kısmî atıkların yakılması ile elde edilecek elektrik enerjisinin çevreye olumlu etkisi olduğu kadar Kâhta Belediyesi için ilave gelir kaynağı da olacağını ifade etmişti. Çelebi ayrıca; “İsveç gibi önemli bir Avrupa ülkesinin evsel atıklarının tamamını elektrik enerjisine çevirerek elektrik enerjisi üretiyor. Hatta çöp bulmakta zorlanan İsveç; Norveç, İngiltere ve İtalya gibi ülkelerden elektrik üretiminde kullanılmak üzere yıllık 2 milyon ton çöp ithal ediyor” şeklinde konuşuyor. Ömer Çelebi; Kâhta Belediyesi’nce Biokütle Elektrik Santrali kurulması planlanırsa gönüllü danışmanlık hizmeti vereceğini de sözlerine ekliyor.
KAHTA AJANS
http://www.yanginguvenlik.com.tr/yayin/251/copluk-yanginlari-ve-etkileri_7649.html#.XyeyDygzbIU