AK Parti İl Başkanı Mehmet Dağtekin, Gezi Davası sanıklarına mahkeme heyetinin beraat kararı vermesine tepki gösterdi.
İl Başkanı Mehmet Dağtekin, mahkemenin, 1'i tutuklu 6'sı firar 16 sanığın yargılandığı davada verilen beraat kararına tepki göstererek, Gezi olaylarını 15 Temmuz'dan bağımsız düşünemeyeceklerini vurguladı.
Başkan Dağtekin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişiminde darbe talimatlarını kimlerin verdiğine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Osman Kavala'nın yeniden gözaltına alınarak tutuklanmasının bunun en büyük göstergesi olduğunu kaydetti.
Gezi eylemlerinin içerisinde yer alan kişilere yönelik beraat kararı verilmesinin vicdanlarda büyük yara aldığını ifade eden Başkan Dağtekin, "Gezi eylemleri, 15 Temmuz kanlı darbe girişimine giden bir sürecin parçası olduğu su götürmez bir gerçektir. Öyle ki bu beraat kararından hemen sonra Osman Kavala'nın 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında tutuklanmasıyla bunu net olarak görüyoruz.
Gezi olayları boyunca 46 kamu binası, 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılamaz hale geldi, 326 işyeri, 201 araç tahrip edildi, 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağı yakıldı, 697 güvenlik görevlisi yaralandı ve 1 polis şehit oldu. Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyeti 1.4 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise yüzlerce milyar doları buldu. Faizler ilk defa Gezi olayları ile tırmanmaya başladı, yüzde 4.6'dan yüzde 13 küsura ulaştı" dedi.
Gezi olaylarının başlangıcında FETÖ parmağına dikkat çeken Dağtekin, "Sözde ağaç hassasiyeti diye başlatılan Gezi eylemleri, FETÖ'cü emniyet amirlerinin çadır yakarak (Aynı emniyet amiri 15 Temmuz darbe kalkışmasında tankın içerisinde askeri kamuflajla yakalanmıştı), polislerin ise orantısız güç kullanarak körüklemesiyle 22 gün boyunca sürdü. Hedef tamamen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümetimizi devirmekti. Hatırlayın, o günlerde Beşiktaş'ta dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı Başbakanlık Çalışma Ofisi basılmak istendi, Dolmabahçe Camisi üç gün boyunca işgal edildi. Dolmabahçe'ye inen bulvarda, patlayıcılarla desteklenen barikatlar kuruldu. Vandallar, duvarlara "Zulüm 1453'te başladı" yazarak adeta bir iç savaş provasına zemin hazırlayarak sokakları ateşe verdi. Tüm bu olayların kanıtlarına internet ortamında bile ulaşılabiliyorken, delil yetersizliğini gerekçe göstererek Gezi sanıklarına beraat verilmesi maalesef milletimizi birbirine kırdırmak isteyenleri, terörü ve şiddeti meşru bir yol olarak görenleri cesaretlendirmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Gezi Parkı olayları davasında yargılanan sanıklar için beraat kararı veren hakimler için inceleme ve soruşturma izni vermesi ise son derece anlamlıdır. Elbette hukuka saygımız vardır. Herkes müsterih olsun, ülkemizin her davası gibi bu meseleyi de sonuna kadar kararlılıkla takip edecek, adaletin tecellisi için mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.