Gaziantep'te 19 yıldır Acil Tıp Teknisyeni olarak görev yapan ve "112'nin Şoför Nebahat'i" olarak bilinen Sibel Öztürk, ambulans şoförlüğüyle erkeklere taş çıkıyor.
Gaziantep İl Sağlık Müdürlüğü İl Ambulans Servisi Başhekimliği 19 yıldır Acil Tıp Teknisyeni (ATT) olarak çalıştıktan sonra son 3 yıldır ambulans şoförü olarak görev yapan 37 yaşındaki Sibel Öztürk, erkeklere taş çıkartıyor. Öztürk, "Ön yargılar kadının hala küçük araçlar kullanmaya yeni alışıldığı bir dönemde büyük bir aracın kadının kullanması ve bunun ambulans olması özellikle kullanması biraz ilgi çekiyor. Pek beklenilmeyen bir durum ve bu yüzden böyle bir önyargı var. Yani kadın büyük bir araç kullanamaz hele de ambulans hiç kullanamaz gibi önyargı var" dedi.
"Kadın ambulans kullanamaz gibi önyargı var"
Kadınların araç kullanmasıyla ilgili önyargıyı yıktığını ifade eden ve "112'nin Şoför Nebahat'i" olarak bilinen Sibel Öztürk, "2004 yılında Gaziantep'te ATT olarak mezun oldum. 2007 yılında ise ATT olarak kamuya atandım. 2007'den bu yana burada çalışıyorum. 3 yıla aşkın bir süredir ATT şoför olarak görev yapmaktayım. Ön yargılar kadının hala küçük araçlar kullanmaya yeni alışıldığı bir dönemde büyük bir aracın kadının kullanması ve bunun ambulans olması özellikle kullanması biraz ilgi çekiyor. Pek beklenilmeyen bir durum ve bu yüzden böyle bir önyargı var. Yani kadın büyük bir araç kullanamaz hele de ambulans hiç kullanamaz gibi önyargı var" ifadelerini kullandı.
"Arazi, dar sokaklar veya karlı buzlu bir yol olabiliyor"
Ambulans sürücülüğü normal araç kullanmaktan daha farklı olduğunu belirten Öztürk, "Normal araç olarak hem ebat hem de özellik olarak fark var. Küçük aracınızı kendiniz kullandığınız zaman rahat bir şekilde kullanabilirsiniz, her hangi bir yetiştirme gibi bir durumunuz olmuyor. Birincisi fiziksel özelliği olarak hem geniş hem de yüksel ve uzun bir araçtır. O yüzden bazen manevralarda farklılıklar olabiliyor. Ambulans olduğundan dolayı getirdiği bir faklı durum ise olay yerinin nerede olduğu belli olmayabiliyor. Arazi, dar sokaklar veya karlı buzlu bir yol olabiliyor. Oralara olabildiğince gitmeye çalışıyorsun farklılıklar bunlardır" ifadelerine yer verdi.
"Maalesef ambulansa giderek saygı azalıyor"
Öztürk, "Yaşadığımız sorunlar aslında kadın, erkek olarak değil de genel olarak problemlerimiz var. Maalesef ambulansa giderek saygı azalıyor. Gerektiği saygıyı görmediğini düşünüyorum genellikle trafikte, bazen trafik yoğun olabiliyor. Yolun açılması biraz zaman alabiliyor. Ama bazen trafik olmadığında bile bazı sürücüler istediğimiz şekilde yolu açmıyorlar. Biz çok acil olmadıkça siren sistemini kullanmıyoruz" şeklinde konuştu.
"Şimdiye kadar olumsuz bir tepki almadım"
Şimdiye kadar olumsuz tepki almadığını ve genellikle olumlu tepkiler aldığını belirten Öztürk, "Özellikle kadınlardan aldığım tepkilerden dolayı çok mutlu oluyorum ve gurur duyduklarını söylüyorlar. Kadının kadını bu şekilde görmeleri hoşlarına gidiyor ve onların verdiği tepki de benim hoşuma gidiyor. Şimdiye kadar olumsuz bir tepki almadım. Genel olarak da takdir ediliyor hoşlarına gidiyor. Nöbet değişimlerinde, 24 saat esasına göre çalışıyoruz. Nöbeti devraldıktan sonra aracın suyu, motor yağı, kaputa bakıyoruz herhangi bir darbe var mı diye lastikler kontrol ediliyor. Aracın çalışır durumda olup olmadığı sirenin çalıp çalmadığı kontrolü yapıldıktan sonra nöbetimizi devralıyoruz" dedi.
"Saniyelerle yarışan hastalar olabiliyor"
Gaziantep'te trafiğin yoğun olduğu saatlerde sürücüler tarafından sıkıntı yaşandığını ve Gaziantepli şoförlerin ambulansa karşı duyarlı ve anlayışlı olmalarını belirten Öztürk, "Trafiğin yoğun olduğu saatlerde özellikle yol verme konusunda biraz sıkıntı yaşandığının farkındayım, ama bazen şuur olarak yol verilmediği ya da yüksek ses ile müzik dinlenildiğinden dolayı duyulmadığı veya ambulansı gördüklerinde hareketlerine devam ettiği çünkü bazen manevra yapabiliyoruz. Vaka adresi değişebiliyor, gittiğimiz yönü değiştirebiliyoruz. Bu gibi durumlarda kaza yapmak ya da yaptırmak istemiyoruz. O yüzden ambulans sesi duyulduğunda aynalardan takip edilmesi ve araçların uyması gerekiyor. Maalesef bu bilinci halen göremiyoruz. Özellikle tepe lambalarımız ya da sirenlerimiz yanıyorsa aktif vakadayız demektir. Ya vakaya gidiyoruz ya da vakayı almış hastaneye sevkini yapıyoruzdur. Bu bizim görevde olduğumuzu gösteriyor. Gördükleri zaman durmaları veya yolun durumuna göre fermuar yöntemi ya da sağa geçme gibi yol vermelerini bekliyoruz. Çünkü bazen çok acil vakalar olabiliyor ve saniyelerle yarışan hastalar olabiliyor. Onlara vakit kazandırmak için bizlere yardımcı olmalarını bekliyoruz. Bu sorumluluğu paylaşmamız gerekiyor" diye konuştu.