Mısır’daki İdam Kararları Kahta’da Protesto Edildi
Kahta Gönüllüler Platformu, Mısır’da alınan idam kararlarını protesto etti.
Kahta 100. Yıl Parkında bir araya gelen Kahta Gönüllüler Platformu üyeleri, Mısır’da mahkum olan 12 kişi hakkında alınan idam kararını kınadı.
Platform adına açıklama yapan Eğitim Bir Sen Kahta İlçe Başkanı İsmail Tümer, Mısır'daki idamların, Mısır Mahkemeleri tarafından adil bir biçimde verilmiş karar olmadığını, bu kararların tamamen siyasi amaçla verildiğini söyledi.
Dünya Müslümanlarını daha da dehşete düşüren vakanın ise İslam ülkeleri yöneticilerinin ses çıkarmaması olduğuna dikkat çeken Başkan İsmail Tümer, “Sisi cuntası Müslümanları katletmeye devam ediyor. Darbeden bu yana çok sayıda Müslüman işkence ve idam ile şehit edildi. Bu zulümlerine yenilerini katmaya hazırlanan Sisi yargısı, aralarında Muhammed Biltaci, Abdülrahman Elbar ve Saffet Hicazi’nin olduğu 12 Müslümanın idamını onayladı.
Mısır'da yapılan idamlar, Mısır Mahkemeleri tarafından adil bir biçimde verilmiş kararlar değildir. Bu kararlar tamamen siyasi amaçla verilmiştir. İçimizi yakan, bu olay karşısında bizi daha da dehşete düşüren vaka ise İslam ülkeleri yöneticilerinin ses çıkarmamasıdır.
“DARBENİN ÜSTÜNDEN 8 YIL GEÇTİ AMA FİRAVUN SİSİ YÖNETİMİNİN ZULMÜ BİTMEDİ”
Darbenin üstünden 8 yıl geçti. Ama Mısır’da Firavun Sisi yönetiminin zulmü bitmedi. Zindanlardaki onlarca kişi hukuksuz yargılamalar sonucunda şehit edildi. Binlerce yıl önce Yusuf Peygamber nasıl suçsuz yere zindana atıldıysa bugünde Mısır zindanlarında suçsuz yere bekleyen yüzlerce Mısırlı masum sivil var. Ve bunların çoğu idama mahkûm edilmiş. Mısır yasalarına göre idam kararı kesinleşmiş sanıklar hakkındaki infaz, af veya cezayı hafifletme yetkisi sadece Cumhurbaşkanının elinde.
“ZULÜMDE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER”
Ey Diktatör Sisi, senden önce Mısır nice zalimler gördü, nice Firavunlar gördü. Çok uzak değil on yıllarca Mısırı yöneten Hüsnü Mübarek gibi zalimler sessizce mezarlarına gömüldüler. Onları kimse hatırlamayacaktır. Güya insanlığın huzuru, mutluluğu ve refahı için kurulan ve 5 ülkenin tekelinde olan “Zulümde Birleşmiş Milletler”in konu İslam Coğrafyası olunca üç maymunu oynayarak sessizliği tercih etmektedir. Verilen karar karşısında Batı bir kez daha insanlık suçu işlenmesine göz yummuştur. Bu süreçte Batı "İnsan Hakları" ve “Adalet" kavramlarını kendi işlerine geldiği gibi anlamaya ve kullanmaya devam etmektedir. AB idama karşı olmalarına rağmen idam kararlarından sonra Mısır Yönetimine karşı sessiz kalmıştır.
“DEMOKRASİ BAHANESİYLE İSLAM COĞRAFYASINI TARUMAR ETTİNİZ”
Bizde buradan Birleşmiş Milletlere sesleniyoruz. Kurulduğunuz günden beri dünyada zulme sessiz kaldınız, demokrasi bahanesiyle İslam coğrafyasını tarumar ettiniz. Bu zulüm elbet bir gün sizin başınıza da gelecek. Sizin o mimsiz medeniyetleriniz sizin başınıza yıkılmadan önce dünyada adaleti tesis ediniz. Elinizi coğrafyamızdan çekiniz, gölge etmeyiniz, çünkü gölgeniz bile insanlığı karanlığa mahkum ediyor Sırf Muhammed Mursi’ye yakın olduğu için bugün Mısır zindanlarında idamı bekleyen Şeyh Dr. Safwat Hegazy, Dr. Muhammed Mahmud Ali Zenati, Dr. Usame Yasin, Prof. Dr. Abdurrahman Al-Bar, şehit Esma Biltaci’nin babası Dr. Muhammed El Biltaci ve daha nice alim, bilim adamı ve aydın insan var. İdam cezası onanan 12 kardeşimiz, yıllarca ellerinden alınan özgürlüklerinin yanında şimdi de canlarından olmanın kıyısındalar.
“SİYASİ KARARLARLA ÖZGÜR DÜŞÜNCE VE SİVİL SİYASET ESİR ALINAMAZ”
Despotik, zalim ve alçak darbecileri mazlum Mısır halkına karşı giriştikleri bu zulümleri sebebiyle lanetliyoruz. İdam kararları ve bu kararların infaz edilmesi Mısır’daki vahşetin tescilidir. Yargı önünde hesap vermesi gereken mazlum Mısır halkı değil, darbeci cuntacılardır. Haklı olanları cezalar susturamaz, darbeciler gerçekleri örtemez. Mısır halkının izzetli duruşunu ve iradesi idam cezaları ile teslim alınamaz. Milletin seçtiklerini darbeciler yargılayamaz. Siyasi kararlarla özgür düşünce ve sivil siyaset esir alınamaz. Baskı, dayatma, Yargılama ve İdam sehpaları haklı ve meşru direnişi durduramaz. Ülkemiz yöneticilerinin Diktatör Sisi’nin zulümlerini durdurması için seslerinin daha gür çıkmasını bekliyoruz. Mısır ile ilişkilerin düzeltilmesi için idamların durdurulması, kardeşlerimiz üzerindeki baskının kaldırılmasının şart koşulmasını bekliyoruz. Üzülerek ifade etmek istiyoruz ki İslam aleminde ya da vicdan sahibi olan dünyanın farklı ülkelerinde ciddi tepkiler gelmezse Sisi bu idamları pratiğe geçirecektir.
“MISIR DA İDAMLAR DURDURMALIDIR”
Şu anda Suriye, Irak, Sudan, Libya gibi İslam ülkelerinin birçoğu kendi sorunlarıyla boğuşuyorlar. Dolayısıyla İslam dünyasında bu idamlara tepki gösterebilecek ülke hemen hemen kalmamış diyebiliriz. Gözler, beklentiler ve ümitler şu anda Türkiye'de. Bu yüzden ülkemiz yöneticilerinin bu beklentilere cevap vererek üzerine düşeni yapması elzemdir. İslam ülkeleri ve Müslüman topluluklar, hem İslam coğrafyasında hem de tüm dünyada barış ve huzurun birlikte hareket edebilecekleri bir zeminin oluşmasından geçtiğini görmelidirler. Biz bu coğrafyada hak ve adalet ekseninde tüm farklılıklarımızla birlikte barış içerisinde yaşamak istiyoruz. Biz bu coğrafyada Müslüman ya da gayrimüslim kimsenin saçının teline zarar gelmesin istiyoruz. Biz bu coğrafyada insanların hak ve hukukları gözetilmesi, kimseye ikinci sınıf muamele yapılmasın istiyoruz. Baskıcı totaliter rejimler Mısır'ı ve İslam coğrafyasını bir yere götürmez. Mısır da idamlar durdurmalıdır. İnsan haklarına ve adil yargılamaya riayet edilmelidir.
Kendi toplumu ile kucaklaşmalıdır. Mısır da zulümler biran önce bütün mazlum kardeşlerimiz zindanlardan çıkarılmalıdır. İslam coğrafyasıyla aralarındaki sıkıntıları gidermek yönünde adımlar atılmalıdır. Bu zulümler bir gün muhakkak dinecek ve adil bir nizam tesis edilecektir. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır. Muhakkak ki akıbet muttakilerin olacaktır.” Şeklinde konuştu.
Haber: Hüseyin TÜRKOĞLU / KAHTA NEWS
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.