ESKİ BAŞKAN TOPRAK, İDDİALARA SERT CEVAPLAR VERDİ
Kahta eski Belediye Başkanı Abdurrahman Toprak, sivil toplum kuruluşları ve ilçede görev yapan basın mensupları ile bir araya geldi.
Son günlerde kendisine yönelik atılan iddialara sert bir şekilde cevap veren eski Belediye Başkanı Abdurrahman Toprak, mevcut Belediye Başkanı İbrahim Yusuf Turanlı’yı ağır bir dille eleştirdi.
Belediye Başkanı Yusuf Turanlı’nın seçim vaatlerini yerine getirmemek için Kamu Yararı Kararı’nın altına sığındığına dikkat çeken eski Başkan Abdurrahman Toprak, makam aracının da bilinçli olarak bağlandığını söyledi.
Belediye Başkanı Yusuf Turanlı’nın çok basit ve ucuz biri olduğunu ve seçim döneminde Turanlı’yı desteklediği iddialarının asılsız olduğunu belirten eski Başkan Abdurrahman Toprak, AK Parti Kahta ilçe yönetimi ve AK Parti Adayı Engin Akel'in yaptıkları hataların sonucu ile beraber Turanlı’nın, HDP ve CHP’nin ortak adayı olmasıyla seçimi kazandığını ifade etti.
Eski Başkan Toprak “ Değerli kardeşlerim, sizlerin de malumudur ki bu memleket bu ülke Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, milletin oyu ile seçilen başkanlar tarafınca yönetildi. Ancak, ne yazık ki memleketimiz hizmet anlamında, demokrasi ve insan hakları alanında 1950’lerden öteye geçememiştir.
“BU MEMLEKETİN YER ALTI VE ÜSTÜ TÜM ZENGİNLİK KAYNAKLARINI AİLELERİNE PEŞKEŞ ÇEKMEKTEDİR.”
Elli, atmış yıl geriden geliyor oluşumuz, memleketimize yakışmadığı gibi olmaması gereken bir durumdur da. Memleketimizin bu vahim durumunun mümessilleri yüz, yüz elli yıldır bu memlekete çöreklenmiş, yine bu memleketin yer altı ve üstü tüm zenginlik kaynaklarını ailelerine peşkeş çekmektedir.
“AĞALAR YİĞİT VE MERT OLAN KESİME HÜKMEDİYORLAR”
Hadi bu geçmişi de bir tarafa bırakalım, ben 2004 yılında sizlerin oyları ile Kahta Belediye Başkanı seçildim. O zamanlar muhalefet partisindeydim. O zaman ki Kahta hepinizin malumuydu.
Yol yok, su yok, alt yapı yok. O zamanlar onların ailesinden, kanından olmayanlar belediyeye gidemez, gitmek zorunda kalsa dahi önünü ilikleyerek korka korka giderlerdi. Ama Allah’a şükürler olsun ki, her zaman her yerde söylediğim şu sözleri eklemek isterim. Kahta halkının yüzde doksan beşi fakirdir, garibandır ama merttir. Yüzde beşlik kesim ise ağaların, sahte şeylerin etrafına toplanıp yüzde doksan beşlik yiğit ve mert olan kesime hükmediyorlar. Nasıl mı hükmediyorlar? Çünkü o yüzde beşlik kesimde utanma, ar diye bir şey mevcut değil. Bunların zulmü diğerlerinin sessiz kalışı yüzünden 2004 yılına kadar sürdü, ta ki ben gelip Belediye Başkanı olan dek.
Biz göreve geldiğimizde, ekip arkadaşlarıma ilk talimatım, haram yemeyeceğiz, yedirmeyeceğiz, var olan imkânlarımız dâhilinde bu güzel memleketin güzel insanlarına hizmet edip, hizmet getireceğiz dedik. Biz geldiğimiz yıldan önce ki yıllarda aylarca maaş alamamış, hakları ödenmemiş belediye personelleri vardı. Göreve geldiğimizde bir aile ortamı, birer aile gibi toplanıp bu tür sorunlardan başlayarak diğer tüm problemlerimize çözümler aramaya başladık.
“BUĞDAY PAZARI, DEMİRCİLER PAZARI VE YİNE GANİGENİK’TEKİ ARSALARIN HEPSİ DEĞİŞİK YOLLARLA KENDİ AİLE EFRATLARININ ÜZERLERİNE TAPULAMIŞLARDI.”
İnanın arkadaşlar, on yıl önce emekli olmuş ve parasını alamamış mağdurların parasını bile biz geldikten sonra ödedik. Mağduriyetleri giderdik. O zamanın parası ile 41 milyon ile belediyeyi devralmıştık. Su yok, yol yok, alt yapı yok, yok, yok, yok… Tek bir taziye evi var Kâhta’da. Belediyenin menkul ve gayrimenkulleri, neyi varsa hepsini kendileri arasından paylaşıp tapulaştırmışlardı. Buğday Pazarı, Demirciler Pazarı ve yine Ganigenik’teki arsaların hepsi değişik yollarla kendi aile efratlarının üzerlerine tapulamışlardı.
O günün şartlarında Ak Parti tek başına iktidar. Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Yusuf Turanlı ise ilçe teşkilat başkanı. Biz buna rağmen hiçbir Milletvekili ile didişip, kakışmadık. Hatta geçen gün sayfamda milletvekillerine teşekkür bile ettim. Buraya gelirlerdi dosyalarımı önlerine sunar, beraber yemeğe gider, güler çaylarımızı içerdik. Ne var yani benim Saadet partisinden olmam onların Ak Partiden olması, aynı bayrak altında, aynı ülkeye hizmet ediyor olmamız gerçeğini asla değiştiremez. O zaman ki şartların vermiş olduğu olanaklar doğrultusunda memleketimizi belli bir yere getirdik. Allah’a şükür.
SANDIKTA KAZANDIK MASA DA KAYBETTİRDİLER
2009 seçimlerinde büyük bir farkla önde olmamıza rağmen, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Dengir Fırat’ın etkisi ile seçimde bizi mağlup gösterdiler. Seçimde kazandığımızı masada kaybettirdiler. Ona rağmen, Kahta’nın huzuru ve refahı bozulmasın diye herhangi bir adım atmadık.
Dengir Fırat yardımcı statüsünde iken, ona rağmen, biz neredeyse her türlü hizmeti halkımızın ayaklarının altına serdik.
Bütün kurum yöneticileri ile birlik beraberlik içerisindeydik. Hatta o zamanlar kent konseyini kurdum. Memleketin bazı projeleri için bir araya gelip, bu projeler için Ankara’ya gitme kararı aldık. O zamanlar Ak Parti ilçe Başkanı Yusuf Turanlı tabi. Konsey yanıma geldi ve dediler ki; ‘Abdurrahman, senin gelmen istenmiyor’ kim istemiyor diye sorunca da; ‘Dengir Fırat, Abdurrahman'ı istemiyor’ dediler. “Ne diyorsun gitmeyelim mi?” diye sordular, hayır, gideceksiniz dedim. Gideceksiniz, çünkü bu memleket meselesi. Gittiler arkadaşlar ve sağ olsunlar birçok projenin onayı ile döndüler. Şuan var olan Organize sanayi ve ilçenin doğalgazı gibi birçok hizmet getirildi.
“FEODAL YAPIYA KARŞI ADAY OLMAK CİDDİ BİR ŞEYDİ”
Şu kısmı da izah etmeden geçemeyeceğim ki 2004 ve öncesinde bu feodal yapıya karşı aday olmak ciddi bir şeydi. Çok öncesinde bir arkadaşımız aday oldu. Evi tarandı ve bilmem daha başka neler. Ama biz ne yapıp edip adayda olduk, kazandık da. O zihniyetin aynısı bu sefer 2009 da kazandığımız seçimi masa başında bize kaybettirdiler. Yani zihniyet hep aynı.
41 trilyonla devr aldığımız belediyeyi seçimi diğer seçimi kaybettiğimizde 16 trilyonla Yusuf Turanlı’ya devrettik 2009 yılında. Bakın beyler, belgelerle konuşuyorum.
2014’te seçimi kazandığımızda, kendisi teşkilat başkanı, Dengir Fırat genel başkan yardımcısı. Yani tüm olanaklar ellerinde iken bırakın Kâhta’ya Adıyaman’ı bile cennete çevirebilirlerdi. Tek başına iktidar hatta Ak Parti’nin parayı savurduğu bir zamandı. Hizmet ve proje anlamında tabi. Tüm bunlara rağmen Kahta’mıza hiç hizmet yapılmadı.
“TURANLI 3 TRİLYONU AİLE EFRADINA DAĞITTI”
Biz muhalefet partisi iken bile hizmette sınır tanımıyorduk, ama Yusuf Turanlı gelen 3 trilyonu aile efradına dağıttı. 2014 yılında tüm partilerin bir belediye başkan adayı vardı. Biz bu yılda Saadet Partisi’nden Has Parti’ye oradan da Numan Bey ile beraber Ak Parti’ye geçtik ve Belediye Başkanı adaylığı bize verildi.
İnsanın ihtiyaç duyduğu şey zaruri olmadıkça karşılanmadığında sıkıntı çekmez. Fakat temiz içme suyu olmazsa olmazımızdır. Zaruridir. Bilirsiniz, 2004 yılında hazırladığımız bir proje vardı. 2009 yılında seçimi kazandıktan sonra projemizin yalan olduğunu iddia ettiler. Bu iddiaya yol açan sebep şu idi; Kahta’da suyun verilmesi elektrik ile sağlanıyordu. Bu kez arıza verdiğinde veyahut elektrikler kesildiğinde Kahta susuz kalıyordu.
Bizim zamanımızda ne oldu? Sular aktı, yollar düzeldi, vatandaş oy vermediği halde korkmadan belediyeye gelip derdini sıkıntısını bizlerle paylaştı.
“OTOGAR KENDİ AKARYAKIT İSTASYONUNA YAKIN YERDE YAPILDI”
2009-2014 yıllarında Kahta’ya ne gibi hizmetler yapıldı? Yapılan sadece bir şey vardı; Kahta Otogarı. O da şehrin göbeğine. Altı otopark üstü meydan olması gereken yere sırf kendi akaryakıt istasyonlarına yakın olduğu için otogar yapıldı. Asıl olması gereken yer Musa Peygamber Camii yanıydı yani şehrin dışı. Otogarın inşasına 20 trilyon gibi bir meblağ harcandı. O zamanın şartlarıyla o parayla içme suyu Kahta’ya rahatlıkla getirilebilirdi. Ama getirmediler. Amaçları memlekete hizmet ve toplumun yaşam kalitesini arttırmak değildi. Şahsi çıkar ve menfaatlerini gözetiyorlardı. Tarih boyunca bu böyleydi ve halen de devam etmektedir.
Değerli kardeşlerim şimdi bu insanların 150 senelik geçmişlerini tek tek anlatsak ne oldukları bariz ortadadır.
2014 yılında 6 bine yakın oy ile seçimi kazandık. Kâhta’nın su ve altyapı sorununu çözdük. Kahta’yı belli bir noktaya getirdik. Dereleri ıslah ettik. Halkımıza bu hizmet yetmez dedik, Halil İbrahim Türbesini sizler için mesire alanı yaptık. Sizlerde biliyorsunuz ki Kahta’da Baraj yakınlarına gitmek çok zordu. Yollar en kötü köy yollarından daha vasattı. Biz 4 km baraja kadar yol yaptık. Şimdilerde vatandaşlarımız rahatlıkla baraja inebiliyor, mesire alanında ve yapılan kafelerde vakit geçirebiliyorlar. Tüm bunları halkımızın huzuru için yaptık. Fakat 2009-2014 yılları arasında başımızda olan belediye o zaman yaptığı gibi şimdi de Kahta’ya değil akrabalarına kaliteli yaşam hizmeti sunacaktır.
Bizler Kâhta’nın tarihine altın harflerle geçecek şekilde hizmet ettik. Camiler, Kur’an kursları, okullar inşa ettik.
TEKRAR ADAY OLMAYACAKSINIZ?
Değerli kardeşlerim, yıl 2019. Cumhurbaşkanımız mevcut belediye başkanları tekrar aday olmayacak dediği için aday olmadık ve adaylık Engin Bey’ verildi. Bizlerde onunla beraber hareket edelim dedik. Ama onlar bunu kabul etmediler ve dediler ki ‘’Biz 15 bin oy alacağız. Size ve Kâhtalılara ihtiyacımız yok’’ Sanki ona oylar uzaydan verilecek. Ak Partiden aday olup sizin oylarınıza ihtiyacımız yok demek… Olacak şey değil!
Engin Bey tüm tekliflerimize rağmen kabul etmedi ve bu vampirler tekrar başımıza geldiler.
Elimde Kahta Belediyesinin borçlarının bulunduğu belgeler var. Bu adam gittiği her yerde onursuzca, alçakça bu memleketi karaladı. Kâhta’nın ismini tekrardan 1950 öncesindeki kara lekelerle doldurmaya başladı.
Bu arada Kahta’da çoğu ailelere söz vermiş. Biraz haysiyet ve onur sahibi ise memleketine hizmet eder ve verdiği sözleri tutardı ama bunları yapamadığı için memleketin adını karaladı.
BİZ BELEDİYEYİ VERDİĞİMİZDE BORCU YOKTU
Yok, efendim 300 trilyon borç ile devraldım. Şimdi de diyor ki 130 trilyon. Kardeşlerim Kahta Belediyesinin borcu yoktur. Açık ve net söylüyorum. Belgelerle konuşuyorum. Kahta’ya 1 buçuk trilyon ile su sağladık, fakat hizmete niyeti olmayan iktidarda olup bacak üst üste atıp oturmaya alışmış bir zihniyete sahip adama ne demeli. Suç onda değil, suç onu buraya bu mevkie getirenlerdedir.
Biz belediyeyi borçsuz bir şekilde devr ettik. 130 trilyon diyenler belgeler getirsinler ya, ben belge ile karşınızdayım.
BUNLAR FETÖYE BİNA TAHSİS ETTİLER
Bu adam eski Belediye binasını FETÖ’ye vermişti. Sayın Cumhurbaşkanımız 17-25 Aralık tarihlerinde bir çağrı yaptı ‘’ Ülkemin hangi kurumu olursa olsun FETÖ ve FETÖ kurumlarına arsa tahsis etmişlerse onların ellerinden alınacaktır’’
Biz ise ilk meclis toplantımızda o binanın tekrar Belediyeye tahsisi için karar aldık. Bunu üzerinde FETÖ mensubu kimseler beni, ailem ve arkadaşlarım ile tehdit ettiler. Ben ise onlara şöyle dedim:
‘’Bu şanlı bayrak altında atalarımızın, ecdadımızın bize emanet ettiği toprakları müdafaa edeceğiz. Tehditlerden ve ölümden korkumuz yoktur, dedim
YUSUF TURANLI 15 TEMMUZDA 11 GÜN NEREDEYDİ?
Dikkatinizi çekerim. 15 Temmuz’da da Yusuf Turanlı ortalıkta yoktu. Sizlerin huzurunda devletin bütün kurumlarının bu işin üzerinde durmalarını istiyorum. Turanlı 11 gün boyunca bizim 251 şehidimiz varken o ortalıkta yoktu. Çünkü Darbe geçekleşirse ona vaat edilen mevkide yani Belediye başkanı olacaktı.
11. günün sonunda geldi ve miting alanında olay çıkardı. Amacı ve gayesi nedir bilinmez…
TURANLI’DAN ŞUNU İSTİYORUM
Eğer onurun varsa 15 Temmuz’da neden çıkmadığını açıkla.
Eğer onurun varsa Cumhurbaşkanı’nın açıklamasına rağmen neden belediye binasını FETÖ’den almadın? Açıkla!
Onurun varsa belgelerinle basının ve Kahta halkının karşısına çık ve yiğitçe anlat her şeyi. Ama sende şeref yok açık ve net. Sen yalancısın. Sana değil senin için münafıklık eden ikiyüzlü insanlara acıyorum…
TURANLI BELEDİYE BAŞKANI OLUR OLMAZ BENİMLE GÖRÜŞMEK İSTEDİ
Değerli kardeşlerim, Turanlı belediye başkanı olur olmaz benimle görüşmek istedi. Bunu kabul etmedim. Bunu üzerine diğer partilerle bir karar aldılar ittifak kurdular. Bu adam çok basit ve ucuzdur.
Bizim reddimizden sonra ve Engin Akel’in birlik olmamızı reddetmesinin ardından bu adam belediye başkanı seçildi.
Seçimlerde Ak Parti sandığında görevli kardeşimiz bizzat bana şunları söyledi ‘ben Ak Parti sandığının başındaydım Ak Parti İlçe Başkan Adayı ve Milletvekilleriyle beraber geldiler ve biz kendilerini yolcu ettik. O esnada Ak Parti İlçe Başkanı ve O adam oturmuşlar diğerleri gidip onun elini öptü. Biz bunları gözlerimizle gördük ve dedik ki onlar böyle yapıyor olsa dahi biz şerefimizle onlara oy vermeyeceğiz’ ve bu şekilde seçimi kaybettiler.
“TURANIL BAŞKAN OLACAK SON KİŞİ BİLE DEĞİLDİR”
Biraz önce de söylediğim gibi. Bu adam Kahta’ya Belediye Başkanı olacak en son insan bile değildir.
Arkadaşlar belgelerle konuşuyorum. Başkanlık dönemimde içme suyu ve beraberinde arıtma tesisini 60 bine getirttim. Bu hizmetlere rağmen o adam gittiği her yerde bizleri karaladı. Sizlerin huzurunda söylüyorum Turanlı bu memleketin adını karalamasın eğer bunu yapmaya devam ederse şerefi haysiyeti yoktur.
Eğer şeref ve haysiyeti varsa belgelerle gelsin konuşsun ben belgelerle konuşuyorum. Hodri meydan. Bugüne kadarki tüm borçların belgeleri elimde.
“MİLLETVEKİLLERİNİ YERDEN VERE VURDU MEMLEKETİ KARALADI”
Ben 2004’te seçildiğimde bu memlekette hiçbir şey yoktu ve ben hiçbir milletvekili ile tartışmadım. Fakat Turanlı kendisini adam yerine koyan Ak Parti Milletvekillerini yerden yere vurdun. Memleketimizin adını karaladın.
“FIRAT’IN DIŞINDA AK PARTİ’DEN KİMSE CEVAP VEREMEDİ”
Değerli kardeşlerim, Halil Fırat Bey’i sizlerin huzurunda tebrik ediyorum çünkü o, kendilerine gereken cevabı verdi. Fakat Ak Parti il ve ilçe başkanı sınıfta kalmışlardır. Bunlar Ak Partinin adını karalayan ve oy kaybettirmeye çalışan kimselerdir.
“ENGELLİ ÇOCUĞU OLANLARI BİLE İŞTEN ÇIKARDI”
Bizler ne olursa olsun meydanı boş bırakmayacağız. Kahta için her şeye varız. İsmini karalayan da kim olursa olsun karşısında duracağız. Turanlı eğer şeref, haysiyet ve namusu varsa verdiği sözleri tutsun. Seçim konuşmalarında diyordu ki ‘ben şeref ve namusumla işçileri işlerinden çıkarmayacağım’ ama ne yaptı? Engelli olan engelli çocuğu olan insanları bile işten çıkardı. Neymiş? İşe gelmiyorlarmış. Bu insanlara Cumhurbaşkanı tarafından kadro verilmiş ve bunlar taşeron değil.
Bu fırıldak adam, partiden partiye atlıyor şaşkın ördek gibi. Nereye gideceği belli değildir. Ak Parti ve MHP’de kapılarını ona tamamen kapatmıştır. İnsanda bir duruş olur. Ben Milli görüşçüyüm ve her yerde söyleyebilirim. Aslını inkâr eden haramzadedir. Sende onur varsa aslını inkâr etme. Ben öğrencilik yıllarımdan bu yana Erbakan’ın yolundan ve istikametinden giderim ve bunu şerefle her yerde çekinmeden söyleyebilirim.
Değerli kardeşlerim Şimdilerde gelen elektrik faturası Ocak ayında 100 bin. Tüm belediyenin elektrik gideri 104 bin. Akedaş’a ödenen para ise 108 bin. Belediye 4 bin karda. Şubat ayında ise fatura 88 bin. Akedaş’tan ödeme 109 bin yapılmış. Belediye yine 20 bin üzerinde kâra geçti.
SAHİL YOLUNA NE OLDU?
Biz her ay Kahta belediyesine 1 trilyon 200 bin kar elde ederdik. Bizim hedefimiz Kahta’ya içme suyu getirdikten sonra 10 km lik baraj sahil yoluyla Kahta’yı cennete çevirmekti. 2020 Ekim ayında Kahta’nın her tarafını güzelleştirip sahil yolunu bitirecektik. Sahil yoluna ne oldu?
Ama Turanlı bir yılda ne yaptı? Hangi projeleri hazırladı? Her şey malumunuz…
Bizim zamanımızda bazı aylar iller bankasına 2 trilyonun altında para geliyordu. Elektrik ve personel giderlerine yetmiyordu.
Şimdilerde elektrik parası olmadığından dolayı 4-5 trilyon para geliyor. Personel maaşları verildikten sonra kalan para nereye gidiyor? Her şeyi biliyoruz tüm harcamalar belgeleriyle elimde.
Biz geldiğimizde marangoz kardeşlerimiz çok zor durumdaydı. Çalışma alanlarını tertemiz bir hale getirdik.
EĞER ABDURRAHMAN TOPRAĞIN KURBANLIĞI İLE ÇÖZÜLECEKSE
Memleketim ferah ve refaha erip, hizmet anlamında bir artış sağlanacaksa ve buna engel ben gösteriliyorsam, elbette ki halkım için halkım adına kurban olurum.
Değerli arkadaşlar, hiçbir zaman beni sevenlerin boynunu büktürecek bir şey yapmadım yapmamda. Şuraya ortak olmuş burayı almış laflarının sahipleri eğer ispat etmezlerse ahlaki durumlarını göstermiş olurlar.
Her şeye rağmen Allah tüm Kahta halkından ve sizlerden razı oldun.
Şuan her ay belediyeye 4-5 trilyon geliyor, bunu burada hepiniz ile paylaşıyorum. Peki, bu paralar nereye gidiyor diye biri çıkıp ta hesap sormuyor değerli arkadaşlar.
2014 te seçimi kazandığımızda hiçbir araç çalışmıyordu, kullanılamaz haldeydiler. Lastik mastik yok.
Kepçe lazım ya, kademeye gittim hiç biri çalışır durum da değil. Bir tane var, burcundan dolayı çalışmıyor. Antep’teki servisle görüştüm, kendim görüştüm arkadaşlar altını çiziyorum, neden çalışmıyor dedim “e borcu var o yüzden” dediler. Biz kalkıp eski borcunu ödedik ki o şekilde çalıştırabildik.
Kendi personelime özellikle, üstüne basa basa derdim ki bir lira dahi sizin veya bir başkasının cebine haksız yere girerse iki elim yakanızda olur.
“KENDİ YAKINI OLAN PETROL SAHİBİNE 1 TRİLYON”
Turanlı Başkan iken uçan kuşa borcu vardı. Kendi yakını olan petrol sahibine 1 trilyon, Bırcık çayında ki fabrikaya 2 trilyon, garanti bankasına seçimden kısa zaman önce 1 buçuk trilyon, Necmettin Erbakan parkı 1 trilyon. Yani değerli arkadaşlar sadece esnafa 12 trilyon borç vardı. Devletin kurumlarına ise 72 trilyon. Tüm bunlara rağmen borçsuz bir şekilde devrettim, bu ne demek biliyorsunuzdur umarım. Ve bunların hepsi belgeli, elimde bakın, arz ediyorum…
EĞER KAMU YARARI KALDIRILMIŞSA BELEDİYENİN HESAPLARINA NİYE İCRA KONULMUYOR
Bu bana danışıklı dövüş gibi geliyor, eğer kamu yararı kaldırılmışsa belediyenin hesaplarına niye icra konulmuyor. Devletten ayda 4-5 trilyon geliyor, niye sadece arabaya icra konuluyor? Diye sorarlar adama. Meclis üyelerinin ve Ak Parti ilçe başkanları bu kanun üzerinde bir şey yapmaz. Bu danışıklı dövüş çıkacak ortaya. Meclis üyeleri gerçek anlamda, bilinçli ve bilgili bir şekilde görevini yapıyor olsaydı, Yusuf Turanlı yerinde oturur kimseyi kandıramazdı.
Ak Partili meclis üyeleri Turanlı ile beraber çalışıyor. Bu memlekete vurulmuş bir lekedir.
SEÇİMDE TURANLI’NIN YANINDA ASLA DURMADIK, DURMAYIZ DA. BU BİR ALGIYDI
Seçim döneminde Turalı’ya çalıştığımızı söylüyorlardı. Bu iddia asılsızdır. Yalandır. Seçim döneminde Ak Parti Başkan adayına Engin Akel’e haber gönderdim yanında olalım diye; ‘senin ve etrafındakilerinin oylarına ihtiyacımız yok’ dediler. Biz buna rağmen her şeyi bir kenara bırakarak Ak Partinin yanında durduk, oylarımızı ak partiye verdik.
AK Partinin Kahta’daki önde gelenlerinin havasından geçilmiyordu. Kimselere minnetleri yokmuş gibi gelenleri gerisin geriye gönderiyorlardı. Sizlere ihtiyacımız yok diyorlardı. Ne oldu, kaybettiler. Neden? E ortada değil mi nedeni.
Bir abimiz Kahta İlçe Başkanımızın yanına gidiyor selam veriyor, oturuyor, önüne çay geliyor içerken de meramını anlatıyor. O da ‘bakarız’ diyor. Bu bir ilçe başkanı arkadaşlar, halka yaklaşımına bakar mısınız?
“TV DE YAYINLANAN PROGRAMA KATILACAĞIMI SÖYLEDİM DÖNÜŞ YAPMADILAR”
TV 5'in programcısını telefonla aradım ve kendisine İstanbul'a 1.300 kilometre uzakta mesafede bir yerde olduğumu söyleyerek istiyorsanız hava şartlarına rağmen çıkıp gelebilirim. Ya da istiyorsa kendisine belge göndereceğimi ifade ettim. Hatta Kahta basınından da bir iki basın mensubunun katılmasını da talep ettim. Kendisi bana döneceğini söyledi. Ben bu arada kendisine belediye borçlarına ilişkin belgeyi gönderdim. Bir müddet sonra bana döndü. Bana gelirseniz burada tartışır iftira atarsanız ne olacak diye sordu. Bende niye iftira atacağım. Borçlarla ilgili iddialara cevap vereceğim dedim. Baktım programa katılmamız taraftarı değil. Ertesi gün aradım cevap vermedi. Çünkü bu televizyon kanalı Saadet Partisinin bir nevi yayın organı. Bu program 20 gün öncesinden hazırlanan bir program zaten." Diye konuştu.
HODRİ MEYDAN
Hodri meydan diyen Eski Başkan Abdurrahman Toprak, Kahta Kültür Merkezinde belgeleriyle beraber mevcut Belediye Başkanı Yusuf Turanlı ile karşı karşıya gelmeye hazır olduğunu sözlerine ekledi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.