Yeniden Refah Partisi Kahta İlçe Başkanı Sadık Yavaş ve yönetim kurulu üyeleri, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Kahta’da eğitim camiasını temsil eden sivil toplum kuruluşları Eğitim Bir-Sen ve Eğitim-Sen’i ziyaret etti.

  Eğitim Bir-Sen’e ziyaret

  Ziyarette Eğitim Bir-Sen Kahta Temsilcisi İsmail Tümer ile görüşen Başkan Yavaş, eğitimin önemine değinerek öğretmenlerin gününü kutladı.  Başkan Yavaş, ziyaretin sonunda ise Erbakan Vakfı’nın Milli Görüş davasının lideri ve siyaset adamı rahmetli Necmettin Erbakan için hazırladığı “Vazgeçmeyen Lider Erbakan” ile “Yorulmayan Lider Erbakan” kitaplarını hediye etti.

  Eğitim-Sen’e ziyaret

  Daha sonra bir diğer temsilci sivil toplum kuruluşu olan Eğitim-Sen Kahta Şubesine giden Başkan Yavaş ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, İlçe Temsilcisi Aydın Atalay ile bir araya geldi. Sendikaya bağlı öğretmenlerin gününü kutlayan Yavaş, Eğitim Bir-Sen’de olduğu gibi Eğitim-Sen’de de başkana Erbakan Vakfı’nın Milli Görüş davasının lideri ve siyaset adamı rahmetli Necmettin Erbakan için hazırladığı “Vazgeçmeyen Lider Erbakan” ile “Yorulmayan Lider Erbakan” kitaplarını hediye etti.

Yeniden Refah Partisi Kahta İlçe Başkanı Sadık Yavaş gerçekleşen ziyaretler ile ilgili şu açıklamalarda bulundu.

"Öğretmenler günü münasebetiyle eğitim sendikalarına yaptığımız ziyaretlerde öğretmenler ve öğrencilerin sıkıntıları hakkında istişarede bulunduk.
Kaliteli nesillerin yetişmesi için kaliteli bir eğitim sistemine acilen geçilmesine ihtiyaç var.
Dinimizin ilk emri olan okumanın, eğitimin, önemsenmeyip kalitesiz hale gelmesi içler acısı bir durum. Eğitim sadece 2x2=4 ederi öğretmek yada öğrenmek değildir.

Kaliteli nesillerden kastımız ise bilimsel ve teknik anlamda kaliteli olmakla birlikte ahlaki ve manevi anlamda da kaliteli olmaktır. Bu sebeple önce ahlak ve maneviyat ilkesini gerçek anlamda özümseyerek gençlerimizi hidayet ve ilmi kendi bünyelerinde birleştirebilen, vatan sevgisi ve tarih şuuruna sahip, ahlaki değerleri yüksek nesiller olarak yetiştirebilmemiz gerekmektedir.

Elbette bilime önem vermek ve bunun için devlet millet ve birey olarak her türlü hizmeti yapmak mecburi görevdir ama manevi anlamda bir eğitimin olmaması dinamiti icat edip faydalı işlerde kullanılacağına maddi ve manevi unsurlarının patlatılması için kullanılmasına yol açar.

Sistemin yönlendirdiği yoldan verilen eğitimin tek amacı maaşlı bir iş hayatına atılmak ve hayatını kurtarmak olduğu için bilimin önemini bu pandemi sürecinde yaşayarak tecrübe ettik. Oysa eğitime sadece kolunda bir bilezik mantığı ile bakmamış olsaydık bu pandemi sürecinde belki hiç kayıp vermeden yada çok az bir kayıp ve az bir ekonomik zarar ile atlatmış olurduk. Malum koronadan dolayı eğitimde yaşanan aksaklıklar yüzünden yüz yüze eğitime mecburi bir ara verildi.

Bu arada tablet veya bilgisayar yokluğundan, eksik internet hizmetinden dolayı online eğitime katılamayan öğrenciler ile özel ders alan öğrencileri aynı sınavda, aynı sorular ile yarıştırmak daha önce olan eşitsizliği daha da derinleşti.

1 yılı geçkin bir sürede var olan online eğitim için  tablet yardımında atılan adımların gecikmesi ve hala bu sorunun çözülememesi ayrı bir sorun İnternet sağlayıcısı firmanın çalışanların sayısında artırmaya gidilmeyip bir internet bağlantısında sadece adres değişikliğine bile aylar sonra gidilmesine neden oluyor ve bundan ötürü online eğitimden mahrum kalan öğrencilerimiz oluyor.

Hatta EBA'ya Erişmek İsteyen 8 Yaşındaki evladımız Çınar Mert çatıdan düşerek hayatını kaybetti. Kaliteli bir eğitim sisteminin en önemli unsurlarından olan eğitimcilerin sorunlarının tam olarak çözülememiş durumda eğitimcilerimizin eğitim sisteminden doğan zorlukların yanı sıra, döviz kurları ve enflasyon karşısında direnemeyen maaşları nedeniyle ve ayrıca birçok öğretmenimizin ailelerinden çok uzakta görev yapmak zorunda oldukları için büyük sıkıntı içindeler.

Atanamayan öğretmenlerimizin sıkıntıları da eğitimde acilen çözüme kavuşturulması gereken ayrı bir sorun Öğretmenlere kadro vermek yerine sözleşmeli olarak çalıştırılmaları ve özlük haklarına kavuşturulmamaları da büyük sorun teşkil ediyor.

Daha çok imam Hatip okulu açmak ahlak ve maneviyat eğitimine katkı sağlamadığını daha çok üniversite açmanın da bilime bir katkı sağlamadığı ve kaliteli öğretmenden ziyade diplomalı işsizler ordusunun oluştuğunu maalesef yaşayarak tecrübe ettik."